Kısa Kuyruklu Albatros Kuşlarının Son Durumları

Geçmişte değerli tüylerinden dolayı insanlar tarafından avlanılan nesli tehlikedeki bu kısa kuyruklu albatros kuşları hakkında daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin. 

Sanayi Devrimi ile birlikte, kısa kuyruklu albatros kuşlarının sayıları azaldı ve nesli tükenmekte olan hayvanlar haline geldiler. Bunun bir sebebi de, kullanışlı tüylerinin çok değerli olmasıydı.

Albatros, büyük pembe gagası ile ünlü orta boylarda bir kuştur. Kısa kuyruklu albatros kuşunun karakteristik özelliklerini ve bu hayvanların son durumlarını öğrenmek için okumaya devam edin.

Kısa kuyruklu albatros: özellikleri

Hayvanın bilimsel adı Phoebastria albatrus’tur. Bir yetişkinin boyu 86 cm’i ve kilosu yaklaşık olarak 10 kg’ı bulabilir. Kısa kuyruklu albatrosun tüylerinin rengi, yaşına bağlı olarak değişiklik gösterir. Doğumda da gençliğinde de, tüyleri siyahımsı kahverengi rengindedir. İlerleyen günlerde yetişkin olduğunda, tüyleri beyazımsı ya da altınımsı bir renk alır.

Boynu ve göğsü bej rengindedir ve tamamıyla göze çarpan kocaman pembe bir gagası vardır. Bu hayvanların yaşını tahmin etmenin bir başka yolu, gagasını incelemektir. Bu türe ait eski örneklerde gagasının etrafında mavi bir çizgi bulunmaktadır.

Diyeti ise genel olarak mürekkep balığından oluşmaktadır. Ayrıca uçan balıkların yumurtalarını, küçük balıkları ve kabuklu hayvanları da yerler. Balık artıklarını ve arta kalanlarını yemek için, bu kuşlar sürü halinde balıkçı teknelerini takip eder.

Bu davranışın en iyi kısmı da, her yıl grup halinde toplanmalarıdır. Bu durum genelde, bir çiftin sahip olduğu tek yumurtanın kuluçkaya yatırıldığı dönemde gerçekleşir. Kuluçka dönemi iki aydan uzun sürer. Bir çift, yaşamlarında 5 ila 6 yıl boyunca yavru besleyebilirler.

Kısa kuyruklu albatros Japonya’nın Torishima adasında ve Çin’deki Senkaku adasında yaşar. Buna ek olarak, Pasifik Okyanusu’nun kuzeyinde ve Rusya’nın doğusundan Alaska’ya kadar uzanan bölgede bulunur.

Kısa kuyruklu Albatros’un geçmişi, şimdiki durumu ve geleceği

Albatros tüylerine duyulan talep, 18. yy’ın sonlarında Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde, Kuzey Amerika’da da talep görmeye başlamıştır. Sanayi Devrimi ile birlikte, stil sahibi kıyafetler ve aksesuarlar için bu değerli tüyler istenmekteydi.

Bu tüylerin olağanüstü özelliklerinden bir tanesi su geçirmez olması, hafif olması ve sıcak tutmasıdır. Bundan dolayı, üreticiler bu tüyleri genelde battaniye ya da mont yapımında kullanmayı tercih etmişlerdir. Yorgan için genelde 1 kilodan fazla tüy kullanılmaktadır. Bir yetişkin kuşta 340 gr’dan fazla tüy çıkmadığı için 1 kilo elde edebilmek için birden fazla kuş öldürmek gerekmekteydi.

Ticari kuş avı: Kısa kuyruklu albatros

Bu kuşun ticari avı 1885 yılında Japonya’da başlamıştır. Tamaoki ismindeki bir şirket, bu tüyleri ihraç etmeye başladı. Şirket, çevrede neredeyse hiç kısa kuyruklu albatros kuşunun kalmadığının farkındaydı. Bu yüzden, yakın adalardaki kuşları da avlamaya başladılar.

Diğer şirketler de aynı şeyi Hawaii’de yapmaktaydı. Ancak, Japonların bu kuşları katletmesine karşı yapılan eleştiriler, kısa bir süre sonra müşterilere ve hükümet yetkililerine ulaştı. Hawaiili yetkililer, kendi bölgelerinde bu kuşların avlanılmasını yasaklamıştır. Daha sonrasında da bu kuşları milli deniz hazinesi olarak ilan etmişlerdir.

Bütün bu dikkate rağmen, diğer bölgelerde bu kuşların avlanılmasına devam edildi. 1930’da, Japonya’da sadece 2000 tane albatros kalmıştı. Sonuç olarak, bu hayvan nesli tükenmekte olan hayvanlar listesine girdi. Yamashina Ornitoloji Enstitüsü başkanı, Toshima adasını, kısa kuyruklu albatros kuşları için bir koruma alanı ilan etmiştir. Ve tabii ki, bu kuşları da avlamayı yasaklamışlardır. 

Araştırmacılar 1958’de bu adayı incelemeye başladıklarında, bu türleri de araştırmalarına dahil ettiler. İlerleyen zamanlarda, 1981’de Tokyo Hükümeti de çeşitli önlemler uygulamaya koydu. Bu harika kuşa gösterilen bu destekler sayesinde, kuşlar bölgede üremek için vakit kazanmış oldu. 

Nesli tükenmekte olan türler

Ancak, bu kuşlar, bölgedeki insan aktivitesinden dolayı tekrardan nesli tükenen hayvanlar kategorisine girmiştir. Bu yüzden, kuşları çiftleştirmeye davet etmek için o bölgeye tahta kuşlar konumlandırılmıştır. Bu yöntem ile on yıl içerisinde kuşların nüfusu tekrar yükselişe geçmiştir.

Günümüzde, Japon adalarındaki kuşların miktarı neredeyse 5000 olmuştur. Bu, düşük bir sayı olsa bile, bilim insanlarını, araştırmalarına devam etmeleri için teşvik etmeye yeterlidir. Vahşi yaşamdaki üretkenliği teşvik etmek için faaliyetler yürütmektedirler.

Ne yazık ki, kısa kuyruklu albatros, hala tehlike altında sayılmaktadır. Bu kuşların doğal ortamlarını muhafaza etmek ve korumak için sürekli bir çaba gösterilmektedir.