Köpekler Sahiplerinin Stresini Hisseder

Köpeklerin sahiplerine karşı empati duyması, yalnızca varsayımdan ibaret değildir. Araştırmalar göre, köpeklerin sahiplerinin stresinden etkilenebilecekleri kesin olarak belirlenmiştir.
Köpekler Sahiplerinin Stresini Hisseder
Samuel Sanchez

Yazan ve doğrulayan biyolog Samuel Sanchez.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Köpeklerin, sahiplerinin stresini ve diğer duygularını algıladıkları konusunda hepimizin şüpheleri vardır. Herhangi bir köpek sahibi, evcil hayvanının ne zaman mutlu ya da üzgün olduğunu bildiğini iddia edecektir. Ses ve yüz ifadeleri evrensel bir dil olduğundan, türler arası bu iletişim pek şaşırtıcı değildir.

Aslında bakarsanız büyüleyici olan, sahiplerinin duygusal durumlarını algılamanın yanı sıra, köpeklerin de onlardan etkilendiği ve duruma göre fizyolojik tepkiler verdiğini bilmektir.

Stres ve Hormonal Temelleri Hakkında

Stres, fiziksel veya duygusal bir gerginlik hissidir. Bu iki türü ayırt etmek gerekir; kronik ve akut:

  • Akut stres, vücudun potansiyel olarak tehlikeli durumlarda belirli hormonları salgıladığı, tamamen normal bir fizyolojik tepkidir.
  • Kronik tip, belirli bir neden olmasa bile hastanın vücudu uyarı işaretleri ve birtakım rahatsızlıklarla kendini gösterir. Bu tür bir stres hissi günler, haftalar veya aylar sürebilir.

Adrenalin ve kortizol salınımı ile açıkça ilişkilendirildiği için bu hissin hormonal bir temeli vardır.

İlk hormon kalp atış hızını ve kan basıncını artırır. İkincisi, beyinde glikoz kullanımını iyileştirir, doku onarıcı maddelerin mevcudiyetini arttırır, bağışıklık sistemi tepkilerini değiştirir ve doğru sindirim fonksiyonunu baskılar.

Diğerlerinin yanı sıra, tüm bu fizyolojik mekanizmaların açık bir işlevi vardır: bireyde savaş ya da kaç tepkilerine öncelik vermek için kaynakları yeniden yönlendirmektir. Ancak bu yönler bir köpek ve sahibinin davranışıyla nasıl ilişkili olabilir?

köpekler, insan duyguları, stres

Köpekler, Sahiplerinin Stresini Hisseder

Nature dergisindeki bir araştırma, evcil köpeklerin stresiyle sahiplerinin duygu durumları arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalıştı. Bu amaçla, çalışma aşağıdaki adımları içeriyordu:

  • Araştırmacılar elli sekiz çift köpek ve sahibini izledi ve hem insanlarda hem de köpeklerde iki farklı koşulda (yaz ve kış) kortizol seviyelerini ölçtüler.
  • Sonuçlar, sahiplerin kişilik özelliklerinin yanı sıra her köpeğin yaşam tarzı ile karşılaştırıldı.
  • Deney, köpeğin ve sahibinin kortizol seviyeleri arasında yılın zamanına ve kişiliğine göre açık bir ilişki olduğunu gösteriyor.

Ne kadar inanılmaz görünse de, köpeklerdeki bu hormonun seviyeleri fiziksel aktivitelerine göre değil, sahiplerinin duygusal durumlarına bağlı olarak değişmiştir.

Sinirli, gergin ve şüpheci kişiliği olan sahiplerin daha yüksek bir stres düzeyleri vardı. Bu da köpeklerde daha yüksek bir kortizol konsantrasyonuna dönüştü. Bu köpeklerin, insanların duygularını algılamanın yanı sıra, onları kendi duyguları haline getirdiğinin kanıtıdır.

Bu fenomen “duygusal bulaşma” olarak bilinir. Açıkça veya dolaylı olarak iki ya da daha fazla birey arasında empati ve paylaşılan duyguları oluşturan bir mekanizmaya yanıt verir.

İnsanın, köpeğin hayatının temel unsuru olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle köpek, sahibinden çok daha fazla etkilenir. Sonuçta, insanların ev dışında başka sosyal çevreleri vardır. Ancak köpekler için sadece biz varız.

Yüz İfadesinin Ötesinde

Daha da ileri gidebiliriz, çünkü çeşitli kaynaklar köpeklerin insanlardaki hormonal değişiklikleri “koklayabildiklerini” gösteriyor. Örneğin bu, hamile bir kadınla karşılaştıklarında neden davranışlarını değiştirdiklerini açıklayabilir.

Bu hayvanlar, yüz ifadelerimizi tanımanın yanı sıra, mutlu bir olay olduğunda üretilen oksitosin, serotonin ve dopamin gibi hormon seviyelerindeki değişiklikleri de algılayabilirler. Bu nedenle köpekler, sahiplerinin duygusal durumunu açık bir şekilde yorumlayabilir.

sahibine sarılmış köpek

Paylaşılan Bir Duygu

Görüldüğü gibi, artık köpek empatisi hakkında konuşurken varsayımlar üzerinden hareket etmiyoruz. Deneyler, köpeklerin gerçekten de sahiplerinin duygularını yüz ifadelerinin çok ötesinde algılayabildiğini göstermiştir. Üstelik bu duygular onları da etkiliyor.

Bu nedenle, köpeklerin dikkate alınması gereken bir aile üyesi olduğunu unutmamalıyız. Küçük bir çocuğun önünde bağırmaktan kaçınırken, neden evcil hayvanın yanında bunu yapmak normal olsun?


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.