Korkunun Kokusu: Köpeklerin Anlayabildiği Doğru mu?
Yazan ve doğrulayan Aavukat Francisco María García
Duyusal yetenekleri sayesinde birçok hayvan farklı mitlere konu olmuştur. Popüler inanış, köpeklerin korkunun kokusu gibi kokuları da alabildiğidir. Peki ama bu iddianın doğruluğu var mı?
Geçmişte, insanlar, yalnızca bir tür zekanın olduğuna ve buna yalnızca insanların ulaşabileceğine inanıyordu. Neyse ki, veterinerlik biliminin gelişimi, hayvan içgüdüsünün başka bir zeka sınıfını temsil edebileceğini gösteriyor.
Hayvan davranışını gözlemleyerek, birçok insan önyargısının ardındaki gerçeği de keşfedebiliriz. Dahası, modern bilim bize köpeklerin korkuyu koklayabildiğinin gerçekten doğru olup olmadığını gösterebilir.
Korkunun kokusu var mı? Köpekler bunu nasıl algılayabilir?
Köpeklerin insanlardan çok daha hassas ve rafine bir koku alma duyusuna sahip oldukları bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Koku alma yetenekleri diğer birçok hayvandan bile daha güçlüdür. Köpeklerin uyuşturucu, silah, bomba ve hatta hastalık tespiti gibi görevlere katılmasının bu kadar yaygın olmasının nedeni budur. Peki bu, köpeklerin korkunun da kokusunu alabileceği anlamına mı geliyor?
Bu soruya yanıt vermek için, bilim insanları, köpeklerin koku alma duyularını daha iyi incelemek üzere çeşitli deneyler yaptılar.
Popüler inanış, köpeklerin ve diğer bazı hayvanların, insanların ne zaman korktuklarını, koku alma duyuları sayesinde anlayabildiklerini doğrulamaktadır. Örneğin, atların belirli kişilerin binmelerine izin vermemesinin nedeni budur. Aynı şekilde, insan söz konusu olduğunda, köpekler de benzer bir savunma mekanizmasına sahip olabilir.
Korkunun kokusu var mı?
Köpekler korkunun kokusunu alabiliyorsa, bu korku hissinin farklı, tanınabilir bir koku ürettiği anlamına gelmelidir. Bu inancın arkasındaki tek mantıklı açıklama budur. Ama korkunun bir kokusu varsa, bu nereden geliyor?
Bugün en kabul edilebilir açıklama, koku alma yeteneğinin korkunun somatik göstergelerini tanımasına dayanmaktadır. Korku hissi temelde bir organizmanın savunma mekanizmasıdır. Korku, olası tehditlere karşı tetikte olmamızı sağlar.
Öyleyse, insanlar bir durumu tehlikeli olarak algılarsa, vücudumuz bizi aşırı tehdit durumunda tepki vermeye hazırlamak için bir dizi hormon salgılar. Bu hormonlar kanımıza ve idrar ve ter gibi diğer vücut sıvılarına salınır.
Bu hormonların varlığı, kişinin kendine özgü kokusunu değiştirir. Ve köpekler, koku alma duyularını tanıma aracı olarak kullandıklarından, bazı garip aromalara tepki verebilirler. Bu, köpeklerin neden korku kokusu alabildiğinin ilk olası açıklamasıdır.
Köpeklerin korkuyu hissetmesine izin verebilecek daha fazla belirti
Tüm söylenenlere göre, bir kişinin kokusundaki değişiklik korkunun tek fiziksel belirtisi değildir. Aşırı terleme, artan kalp atış hızı, huzursuzluk ve kaygı, hepsi korkuyu gösterir. Diğer belirtiler arasında vücut ısısı ve ses tonundaki değişiklikler, ağız kuruluğu vb. yer alır.
Bunların hepsi bir bedenin kendini korumak ve hayatta kalmak için kullandığı doğal araçlar.
Köpekler korku gösteren birşeyler kokladığında, bunun nedeni duyularının (özellikle koku alma ve işitme duyularının) bu göstergeleri tanımasıdır. Ter, köpeklerin hissedebileceği karakteristik bir kokuya sahiptir. Aynı zamanda, çok keskin bir kulağı olan köpekler, kalp atış hızındaki artışları algılayabilir. Bu faktörlerin kombinasyonu, köpekleri alarma geçiren şey olabilir.
Bu nedenle, bir kişi hayvanı bir tehdit olarak algılarsa, köpekle etkileşime girmeye zorlamamak en iyisidir. Köpek saldırmak için durumdan yararlanmak istemiyor değil. Daha ziyade, köpeğin kendi hayatta kalma içgüdüleri, köpeğin bir önleme aracı olarak tepki vermesine neden olabilir.
Hayvanlar ve doğal afetler
Aynı mantığa dayanan bir başka merak konusu da, bazı hayvanların – özellikle köpeklerin – doğal afetleri hissedebildiği iddiasıdır.
Bu iddia, farklı ülkelerden bilim insanlarının doğal afetlerden haftalar önce hayvanların davranışlarında değişiklikler gözlemlemesiyle güçlendi.
Hayvanların vücutları, yer ve hava kompozisyonundaki değişiklikleri algılayabilmektedir.
Bir yandan, gaz emisyonları çevredeki pozitif iyonların sayısında artışa neden olacaktır. Bu da adrenaline benzer bir hormonun üretilmesine yol açacaktır. Sonuç olarak, hayvanlar tedirgin olur ve kaçmaya çalışır.
Öte yandan, kuşlar ve memeliler, tektonik plakaların yoğunlaştırılmış hareketi tarafından üretilen sismik titreşimleri algılar. Örneğin şempanzeler ve filler için de durum budur.
Bu, hayvanların – özellikle köpeklerin – çevrelerindeki değişiklikleri algıladıklarında neden hiperaktif hale geldiklerini açıklayabilir: Doğal bir felaketi hissediyor olabilirler.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.