Suriyeli Mülteciler ve Evcil Hayvanları
Bu makalemizde, Suriyeli mülteciler ve yanlarına aldıkları evcil hayvanları anlatacağız. Kaçırmayın!
Eğer ki bir felaketin ortasında kalsaydınız ve aniden gitmeniz gerekseydi, evcil hayvanınızı da yanınıza alır mıydınız?
Herkes “evet” der ama kimse böyle bir durum başlarına gelene kadar nasıl tepki vereceklerini tam olarak bilemiyor.
Ancak, ülkelerinin üzücü durumundan kaçan yüzlerce Suriyeli mülteci, bize evcil hayvanları için duydukları sevginin her şeyden de önemli olduğunu gösterdiler.
İnsanlar ölümle burun buruna geldiklerinde, tek düşünebildikleri şey kendi canlarını kurtarmaktır.
Ancak bu mülteciler, bize cesurluk, sadakat ve sevgi konusunda bir ders verdiler.
Suriye’nin Durumu
Herkes bu ülkedeki sorunların farkında olsa da, biz yine de biraz bahsedeceğiz.
Suriye, içinde kadınların, erkeklerin, çocukların ve hayvanların da bulunduğu, binlerce canlının ölümüne sebep olan süregelen bir savaşın içine batmış durumda.
Herkes kendi hayatını kurtarmakla uğraşıyor. Diğerlerine yardım etmek için çok vaktiniz yok çünkü bu, kendi hayatınıza mâl olabilir.
Aynı gün içinde birçok insan aile üyelerini kaybetti. Bu onları derin bir hüzne itti ve başka hiçbir şey yapamayacak konuma geldiler.
Yine de, kendi canları için kaçmak zorundaydılar.
Bu talihsiz durumdan dolayı, çoğu Avrupa ülkesi buradan kaçmak isteyenlere sığınma sağladı.
Yanlarına çok şey alamayacaklardı ama çoğu kişi, evcil hayvanlarını almak için bazı kıyafetlerini geride bırakmayı tercih etti. Koşulsuz aşkın sonu yoktur.
Suriyeli Mülteciler ve Evcil Hayvanlarının Hikayesi
Çoğu Suriyeli, ülkelerinden yürüyerek kaçmak zorunda kalmalarına rağmen, hayvanların tüm yolu yürüyemeyeceklerini de göz önünde bulundurarak, hayvanlarını yanlarına almayı tercih ettiler.
Sosyal medyada da paylaşılan çoğu fotoğrafta görüldüğü gibi, hayvanları bebek arabalarına ya da sırt çantalarına koyarak taşıdılar.
Ülkelerinin bu talihsiz durumundan kaçmayı başarabilen yüzlerce hayvanın gerçek hikayesi.
İşte bunlardan birkaçı:
- Zeytun. Bir kediye verilecek ilginç bir isim “zeytin”. Sahibi neden bu ismi verdi bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, kendisi Yunanistan’ın Midilli adasına sağ salim gelebilmek için, sahibiyle birlikte Suriye’den bir sandalla yola çıktı.
- Johnny. Evli, genç bir Suriyeli çifte ait. Almanya’dan yürüyerek çıktıkları yolda, Johhny onlara eşlik etti. Ne büyük bir mücadele! Yolculuğu tamamlayabilmesi için, sahiplerinin onu arada bir bebek arabasına koyması gerekti. Sahipleri, onu geride bırakmanın akıllarına bile gelmediklerini söylüyor.
- Teddy. Onu geride bırakmak istemeyen ve onu sandalla Yunanistan’a getirerek büyük bir riske giren bekar bir adama ait. İkisi de sağ salim yolculuklarını tamamladılar.
Suriye ve Ötesi
Tüm bunların yanı sıra, Macaristan’a yüzlerce suriyeli mülteci evcil hayvanlarıyla geldiler.
Bu hayvanların, güncel aşıları yapılmış mı ve kontrol edilmiş mi gibi minimum düzeyde güvenlik önlemlerinden geçmeleri gerekti.
Ancak, tıpkı Suriye’deki insanlar gibi, hayvanlar da yemek ve barınak olmadan kendi kaderlerine terk edilmiş durumdalar.
Onları kimsesiz bir şekilde geride bırakmak, bir terk ediştir ve evcil hayvanlara yapılabilecek en zalimce davranıştır.
Bu yüzden, Suriyeli mülteciler bize güzel bir örnek oldular.
Bir evcil hayvana sahip olmanın büyük çaba gerektirdiğini kendi canları için mücadele verirken bile unutmadılar ve sorumluluklarından vazgeçmediler.
Hayvanların zulme uğramalarına ve terk edilmelerine karşı mücadele etmek, herkesin yer alması gereken bir savaştır.
Dahası koşulsuz sevgilerine karşılık olarak onları sevmemiz, onların en doğal hakkı, bizim de görevimizdir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.