Köpek Sahiplenme Kafeleri Nelerdir?
Son yıllarda kafelerde pek çok değişim yaşandı. Bunlardan biri kahvenizi içip arkadaşlarınızla sohbet ederken aynı zamanda bir evcil hayvan sahiplenebileceğiniz köpek sahiplenme kafeleri. Bu kafeler gittikçe daha popüler hale geliyor.
California’da Köpek Sahiplenme Kafeleri Bulunuyor
Los Angeles, California’da köpek sahiplenme fikrine farklı bir soluk getiren yeni bir kafe bulunuyor. Köpekseverler ve bir bardak kahveye hayır diyemeyenler için burası harika bir mekan.
Los Angeles, California’daki The Dog Café müşterilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Kahve eşliğinde arkadaşlarınızla sohbet ederken etrafınızda sahiplenebileceğiniz pek çok köpek bulunuyor. Müşteriler onlara en uygun olan ya da en iyi anlaşabilecekleri köpeği bulabilmek adına köpeklerle etkileşime girebiliyor.
Bu köpeklerin hepsi terk edilmiş köpekler. Yeni evlerine kavuşmayı bekleyen bir yerlerden kurtarılmış köpekler bu kafelerde toplanıyor.
Bu Fikir Nasıl Ortaya Çıktı
Pensilvanya’da yaşayan Sarah Wolfganng isimli bir kadın ortaya köpek sahiplenme kafesi açma fikrini attı. Kendisi 16 yıl boyunca Güney Kore’de yaşamış ve hayvan barınaklarında çalışmıştı. Sahiplendirilemeyen köpekler konusunda oldukça endişeli olan bu kadın, endişelerinden yola çıkarak bu yenilikçi fikri ileri sürdü.
Bu kafelerde insanlar ve köpekler birbirlerini tanıyabilecekleri rahat bir ortamda buluşuyorlar. Bu kafelerde hayvan barınaklarındaki gerginlik yaşanmıyor. Kahvenizi içerken köpeklerle sosyalleşebiliyor ve gerçek bir bağ kurabiliyorsunuz. Bunun sonucunda da “müşteri” hangi köpeği eve götürebileceğine karar verebiliyor.
Tabii köpek sahiplenmeseniz de bu kafelere gitmeniz mümkün. Köpekleri seviyor ve onlarla oynamaktan hoşlanıyorsanız fakat bir sebeple evinizde besleyemiyorsanız yine de bu kafelerde vakit geçirebilirsiniz. Kahvenizi içerken köpeklerle keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Köpek Sahiplenme Kafeleri Diğer Ülkelerde De Açılmaya Başlandı
Amerika’daki bu örneğin ardından İspanya gibi ülkelerde kedi sahiplendirme kafeleri de açılmaya başlandı. Kedilerle dolu bir kafede kahve yudumlamak mümkün. Bir yandan kedilerle oynarken bir yandan bir şeyler okuyabilir ya da internete göz atabilirsiniz. Tabii müşterilerin kedileri sahiplenip eve götürmeleri de mümkün.
Bu kedi kafelerinin bir örneğine Madrid’de rastlıyoruz. La Gatoteca adındaki bu kafede kahveseverler hayvan dostlarıyla vakit geçirebiliyorlar. Sahipleri La Gatoteca’nın İspanya’daki ilk kedi kafesi olduğunu ve kedilerin tıpkı evdeymiş gibi özgürlüklerini yaşayabildiklerini söylüyorlar.
Peki La Gatoteca’da müşteriler ne yapıyorlar? Kahvelerinin tadını çıkarırken kedilerin beslenmesine yardımcı oluyorlar. Tabii kediler kucağınızda kestirirken kitap okumanız da mümkün. Tüm bunları kedi dostlarınızla birlikte ücretsiz internet ağının tadını çıkarırken yapabiliyorsunuz.
Fikir Japonlardan Çıkmıştı
Bu kedi kafeleri yeni bir konsept değil. Bu kafelerin ilk örneği 1998 senesinde Taipei, Tayvan’da açıldı. Bu kahve ve kediler eşliğinde huzurlu vakitler geçirebileceğiniz kafelerin ilk örneğiydi.
Başka bir kedi kafesi de 2004 senesinde Japonya, Osaka’da açıldı. O zamandan beri de kendi evlerinde kedi besleyecek yeri ya da zamanı olmayanların uğrak yeri haline geldi.
Bu kafe orada yaşayan kediler için gerçek bir cennet. Tabii insanlar için de öyle! Burada hayvanları severek, besleyerek ve onlarla oynayarak harika bir öğlen geçirmek mümkün.
Kedi Kafeleri Olan Diğer Şehirler
Bu fikir tüm dünyaya yayılmış durumda. Tokyo, Londra, Budapeşte ve Paris gibi şehirler de bu harekete katıldılar. 2003 senesinde Paris’te Le café des chats açıldı.
Kendi evinde kedi besleyemecek kişiler için bu kafeler harika mekanlar. Burada kedilerle oynayabilir, onları besleyebilir ve sevginizi gösterebilirsiniz. Günlük yaşamın stresini atmak da cabası!