Kör Bir Köpeğin Rehber Köpeği Tarafından Kurtarılışını Anlatan İçinizi Isıtacak Bir Hikaye
Yazan ve doğrulayan Aavukat Francisco María García
Rehber köpekler muhteşem hayvanlardır. Bu hayvanlar, empati yeteneklerini kullanarak ve hiç yorulmadan kendilerini sahiplerine adayarak onlara bütünüyle yepyeni bir hayat sunarlar. Bu köpeklerden bazıları sosyal medya aracılığı ile tanınır ve bazıları ise yaptıkları kahramanca davranışları ile meşhur olurlar. Fakat yine de bu köpeklerle ilgili birçok olay vardır ki; bunlar bizlere çok önemli birer ders vermesine rağmen gözümüzden kaçmışlardır. Bugün size kör bir köpeğin bir rehber köpeği tarafından nasıl kurtarıldığını anlatacağız. İçinizi ısıtacak bu hikayenin tadını çıkarın.
Kör Bir Köpeğin Arkadaşı Tarafından Kurtarılması
Tanner ve Blair adlarındaki iki köpeğin arasındaki arkadaşlığı anlatan bu tatlı hikaye, köpeklerin kendi arasındaki dostluğun ne olduğuna dair harika bir örnektir. Tanner, doğuştan kör ve epilepsi hastası olan, golden retriever cinsi bir köpektir. Tanner, Amerika’nın Oklahoma eyaletinde bulunan Woodland West Hayvan Hastanesi’ne geldiğinde, onun için neredeyse hiç umut yoktu.
Ölümden dönen Tanner yalnızca iki yaşında olmasına rağmen iki farklı aile tarafından sahiplenilmiş; fakat ikisi de onu terk etmiştir. Gözünüzle görebildiğiniz yaraları ve hemen hemen her gece yaşadığı epilepsi nöbetleri sebebiyle doktorlar onu uyutma ihtimalini ciddi bir şekilde düşünmeye başladılar. Çünkü Tanner’ın çektiği acının devam etmesinin hiçbir anlamı yoktu.
Fakat hiç beklenmeyen bir olay ve hastaneye yapılan bir ziyaret, hikayenin gidişatını tamamen değiştirdi. Bir Labrador retriever cinsi olan Blair, Tanner ile aynı zamanda hastaneye gelen köpeklerden biriydi. Ve bu köpek, sokaklarda başıboş bir şekilde dolaşan ve bir yaşam mücadelesi veren bir köpekti. Vücudunda bir tüfekle vurulduğunu gösteren bir yarası vardı ve bu hayatının şimdiye kadar ne kadar kötü olduğunun bir kanıtı idi. Ürkek ifadesi ve gergin tavırları ise aslında ne kadar korktuğunu gösteriyordu.
İlk başta hiç kimse, her ikisi de hayatlarındaki kötü şanstan muzdarip olan Tanner ve Blair’in anında arkadaş olacaklarını hayal bile etmemişti. Ancak bu gerçek oldu. Bu iki köpek beraber zaman geçirmeye başladılar ve hastane çalışanları da bir süre sonra her iki köpekte de çok büyük gelişimler gözlemlemeye başladı. Öyle görünüyordu ki, ölümden dönmüş bu gözleri görmeyen köpek Tanner’ın da normal bir hayat yaşama şansı olacaktı.
Beklenmeyen Rehber Köpek
Her şey çok doğal bir şekilde gelişti. Kimse Blair’i Tanner’in tasmasının ipini tutması ve ona rehberlik etmeye başlaması için eğitmemişti. Blair’in bu davranışının karşılığı olarak, Tanner ile olan iletişimi Blair’in de anksiyete seviyesini gözle görülür bir biçimde azalttı.
Hastane çalışanları, Tanner’ın geçirdiği epilepsi nöbetlerinin durduğunu ve Blair’in ise artık daha az korkar olduğunu söylediler. Bu harika arkadaşlık hikayesi kısa bir süre içinde medya organları tarafından keşfedildi ve köpeklere koruyucu aile olmak için teklifler çoğaldı.
Hastanedeki veterinerler Tanner ve Blair nereye gidecekse birlikte gitmeleri gerektiğine karar verdiler. Birkaç ay sonra bu iki köpek, yine Oklahoma’da Tulsa şehrine bağlı küçük bir ilçe olan Jenks’te yaşayan bir aile tarafından alındılar. Yalnızca birlikte yaşamaya devam etmekle kalmadılar, bunun yanı sıra kendilerine Louie adında üçüncü bir arkadaş buldular. Louie bir süre önce yeni ailesiyle yaşamaya başlayan bir diğer köpekti.
Rehber Köpeklerle İlgili Başka Örnekler
Köpeklerin sahiplerinin hayatını kurtardığı pek çok güzel hikayeyi haberlerde görmeniz mümkündür. Örneğin, 2001 yılında yaşanan saldırıda (11 Eylül saldırıları) gözleri görmeyen ve mühendis olan Kolombiyalı Omar Eduardo Rivera, New York şehrindeki ikiz kulelerden birinin 1. katında çalışıyordu. Omar’in hayatını, onun rehber köpeği olan Salty (tuzlu anlamında) kurtardı. Hayatta kalmayı başaran insanların anlattığına göre, Salty, sahibinin merdivenleri inmesine ve binadan çıkmasına yardım etmişti.
Omar’in o gün önemli bir toplantı için bazı belgeleri teslim etmesi gerekiyordu ve bu yüzden işten erken çıkmıştı. Kendisi New York Liman İdaresi teknoloji bölümünün bir çalışanıydı.
Köpeğiyle beraber ikiz kulelerin içinde olan Omar, birisi “Bu uçağın burada ne işi var?” diye bağırmasını duyunca şok olmuştu. Kısa bir süre sonra çarpışma gerçekleşmiş ve inanılmaz bir gürültü duyulmuştu. Bina sallanmaya başlamıştı. Ve Omar’in en son hatırladığı şey de buydu. İşte tam da o an bir Labrador Omar’ın oturduğu masanın yanından kalmıştı. Omar cam parçalarının yerlere düştüğünü duyuyordu.
O kaos içerisinde… Yanında bir köpek dostu vardı.
Omar, o sırada çok büyük bir karmaşa, çok fazla duman ve gaz kokusu olduğunu söyledi. Herkes panik içerisindeydi. Bazı insanlar ilk önce dışarı çıkmak için acele ediyordu. Kaosun hüküm sürdüğü o dakikalarda Omar oradan sağ çıkabilmek için dua ediyordu.
Salty, sahibi ve aynı zamanda da arkadaşını sağ salim dışarı çıkarmak için elinden gelen gayreti gösteriyordu. Mühendis Omar, 64 ya da belki 65. katta bulunan patronu Danna Enright ile birlikte aşağı inmeye başladı. Salty’nin daha çabuk inebilmesi için tasmasını çözmeye çalıştılar. Fakat köpek tasması olmadan devam etmek istemedi ve dışarı çıkmak için önce sakinleştirilmesi gerekti.
Ana fotoğrafın kaynağı : www.abc.es
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.