Logo image
Logo image

Ölmekten (Uyutulmaktan) Kurtarılan Köpeğin Hikayesi – Nasıl Olduğunu Öğrenin

3 dakika
Hepimiz evcil hayvanlarımızın sağlığıyla ilgili endişe duyuyoruz. Ne mutlu ki, en üzücü vakalarda bile, hala umut var.
Ölmekten (Uyutulmaktan) Kurtarılan Köpeğin Hikayesi – Nasıl Olduğunu Öğrenin
Son Güncelleme: 22 Ekim, 2018

Eve bir evcil hayvan geldiğinde o bizlere ve biz de ona hızla alışırız. Hayvanseverler için, mecburen ölümü (uyutmayı) seçerek dostlarını acı çekmekten kurtarmaktan daha acı verici bir şey daha yok. Bu yüzden sizlere son anda öldürülmekten (uyutulmaktan) kurtarılan Collie cinsi köpeğin hikayesini anlatmak istiyoruz.

Bu nadiren olan mucizelerden ama bir gerçek. Size bir sürü köpeği olan Olie’nin hikayesini anlatacağız. Uyutulmaktan son anda nasıl kurtarıldı? Daha da iyisi, hastalığı nasıl geçti?

Uyutulması gereken köpek Ollie

Ollie Amerika Birleşik Devletleri, Portland’da sahipleri Al ve Joelie Meteney ile birlikte yaşayan 10 yaşında bir köpek.

Bütün köpekler gibi, Ollie mutluydu, parka gitmekten, koşmaktan, etrafta zıplamaktan ve sahipleriyle oynamaktan hoşlanıyordu. Sahiplerinin onu götürdüğü gezilere bayılıyordu. Kısacası, Ollie mutlu, hem de çok mutlu bir köpekti.

Her zamanki gibi bir gün, sahipleri arabaya eşyaları doldururken Ollie de gezmeye gidecekleri umuduyla kendisini çağırmalarını bekliyordu! Adını duyduğunda –evet, gezmeye gidiyoruz!- diye sevindi. Ollie’nin çok sevdiği, doğanın muhteşem olduğu Oregon’a gidiyorlardı.

Geziden sonra

Her ne kadar Ollie ve ailesi gezide çok eğlenmiş olsa da, dönüş yolunda karabasan başladı. Köpek aniden hareket kabiliyetini kaybetmeye başlamıştı. Başlangıçta uzun yürüyüşten kaynaklanan kaslarda bir sertlik olduğunu düşündüler ama hayvan çok tuhaf bir şekilde duruyordu.

Önceleri yürümekte zorlanıyordu. Ama bir süre sonra her şey daha kötüye gitti. Ollie yemek yemekte de zorlanmaya başladı. Her geçen gün daha zor yürüyordu. Ve daha az yemek yiyip daha çok çaba göstermesi gereken bir duruma geldi. Sahipleri daha fazla geciktirmeden doktora gitmeye karar verdiler.

İdrar tahlili ve kan tahliline ek olarak başka testler de yapıldı. Ve sonuç sinir bozucuydu. Test sonuçlarından bir şey çıkmamıştı ama Ollie’nin durumu daha kötüye gidiyordu. Sonunda daha fazla hareket edemediği, artık tuvaletini bile yapamadığı için yemek yemeyi bıraktığı bir an geldi.

Meteney çifti veterinere tekrar gittiklerine onu uyutmaları gerektiğinden eminlerdi. Ollie de ailesi de çok acı çekiyordu ve bu en doğrusuydu.

Aile kötü haber yüzünden üzgündü ancak bu herkes için en iyisiydi.

Ve sonunda kaçınılmaz gün geldi, ötanazi anı

Some figure

Ollie’nin ailesi pes ederek ve ailenin minik üyesini bir daha asla göremeyeceklerini bilerek kliniğe gittiler. Tüm sağlık ekibi hazırdı. Hüzünlü bir sahneydi, aile ağlıyordu ve hemşireler bile dayanamayıp onlarla birlikte ağlamaya başlamıştı.

Ötanaziden hemen önce, hemşirelerden birisi Ollie’ye veda etmek için eğildiğinde onu okşarken kulağının arkasında bir şey fark etti: bir yumru.

Dikkatle baktıklarında kulağının etrafında kan lekeleri gördüler –bu bir kene idi! Kan lekeleri uzun zamandır Ollie’nin vücudunda yaşayan, onun kanıyla beslenen ve sinir sistemine zarar veren kene parazitini görmelerini sağlamıştı.

Doktorlar aileye yeni bir çözüm önerdiler: Keneyi alarak Ollie’ye üç gün süre tanımayı ve sağlığının düzelip düzelmediğini görmeyi. Her ne kadar çok sık görülmese de, keneler hayvanlarda kalıcı felce sebep olabiliyorlardı ve veteriner bunu göz ardı etmek istememişti. Ve şükürler olsun! Ollie üç güne bile ihtiyaç duymadı. Kene alınınca birkaç saat dinlendi ve gece olduğunda artık eve dönebilecek haldeydi.

O günden sonra Ollie tamamen iyileşti. Ve etrafta zıplayıp dışarı çıkmak için kapıyı tırmalamaya devam etti. Basitçe uyutulmaktan kurtarılmıştı!

Hayvanınız hasta olduğunda, daima tam bir muayene ve analiz isteyin. Bu şekilde siz de evcil hayvanınızın hayatını kurtarabilirsiniz o yüzden bu hikaye gizli kalmamalı.

İlk görselin kaynağı: www.20minutos.es

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.