Köpekler Diyabeti Nasıl Tespit Edebiliyor, Biliyor Musunuz?
Rehber veya hizmet köpekleri dendiğinde, ilk olarak görme engelliler için eğitilen köpekleri düşünmeye daha çok meyilliyiz. Ancak bu tüylü dostlarımızın bizim için neler yapabileceklerine dair günden güne daha fazla şey öğreniyoruz. Bu yetenekleri esas olarak olağanüstü koku alma duyularından kaynaklanmaktadır. Hizmet veya rehber köpeklerin yapabileceklerinin listesi uzadıkça, onların ne kadar fazla potansiyel barındıran canlılar olduğunu da keşfediyoruz. Mesela yakın zamanda köpeklerin diyabeti de tespit edebildiğini öğrendik. Peki köpekler diyabeti nasıl tespit edebiliyor, hiç merak ettiniz mi?
Diyabet, aşırı kan şekerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan metabolik bir hastalıktır. Bu bozukluk nedeniyle böbrekler, gözler ve kan damarları gibi vücudun önemli bölümleri etkilenebilir; hatta diyabet, kardiyovasküler (kalp ve damar) hastalıklara bile yol açabilir.
Sık sık idrara çıkma, yorgunluk, yavaş iyileşen yaralar, aşırı susama, açlık, kilo kaybı veya fazla kilo alma, sinirlilik, bulanık görme ve mide bulantısı diyabetin belirtileri arasında gösterilir. Kan şekerindeki artış ölüme bile neden olabilir. Bu nedenle bu sağlık sorununu zamanında tespit etmek hayatınızı kurtarabilir.
Köpeğinizin hayatınızda önemli bir rol oynayabileceği yer işte burasıdır. Köpeklerin diyabeti de tespit edebilmeleri, tüm insanlar için oldukça faydalı bir gelişmedir.
Köpekler diyabeti nasıl tespit eder?
Kanser tespitinde olduğu gibi, çoğu insan köpeklerin akut koku alma yetenekleri sayesinde şeker hastalığını da tespit edebildiklerine inanıyor. Ancak köpeklerin kan şekerinin artmak üzere olduğunu anlamasına yardımcı olan şeyin gerçekten koku alma becerileri olup olmadığını kimse kesin olarak bilmiyor.
Kesin olan şey, köpeklerin bu tahminlerinde ne kadar başarılı olduğudur. Köpekler diyabeti tespit etmede yaklaşık %98 başarılıdır. Bu oldukça yüksek bir yüzdedir ve köpeklerin insanlara ne kadar faydalı olabileceğinin en somut göstergesidir.
Hizmet/rehber köpeklerin eğitimi
Dünyada bu amaçla hizmet veren çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır. ABD’de bulunan bir kurum hem yavru köpeklere eğitim hizmetleri sunuyor hem de önceden eğitilmiş hayvanları ihtiyacı olanlara yönlendiriyor.
Bir köpeğin bu amaçla eğitilmesi yaklaşık bir yıl sürer. Yardımcı köpekler sadece yüksek kan şekerini tespit etmek için değil, aynı zamanda düşük seviyeleri tespit etmek için de eğitilmiştir. Köpekler kan şekeri seviyesinde meydana gelen değişimin türüne (yükselmesi veya düşmesi) göre farklı tepkiler verebilirler.
Bununla birlikte, bir köpeğin kan şekerindeki artışın belirtilerini tanıyabilmesi için eğitilmesi gerekir. Kan şekerindeki artışın tespit edilmesi daha zordur ve bu durum hastalığa sahip olan kişi için tehlikelidir. Bu yüzden öncelikli olarak kan şekeri artışını tespit etmek için eğitilirler.
Bu tür hastalıkların tespiti için gereken donanıma sahip olup olmadıklarını öğrenmek için birkaç köpek ırkına genetik bir test uygulandı. Elde edilen sonuçlara göre Jack Russell cinsi köpekler bu iş için en uygun olan köpek türüdür.
Bununla birlikte, herhangi bir cins köpek de eğer düzgün bir şekilde eğitilirse bu işi başarıyla yapabilir. Diyabet problemi yaşayan kişi hangi köpeği seçmesi gerektiğini ilgili kuruluşlarla konuşabilir ve onlardan bu konuda tavsiyeler alabilir.
Hizmet köpeklerinin eğitiminde, sahiplerinin hastalığı dışında herhangi bir duruma havlamamaları öğretilir. Yani diyabeti tespit etmek için eğitilmiş bir köpek, ancak sahibinin kan şekeri seviyesi arttığında veya azaldığında havlar.
Şaşırtıcı bir şekilde, köpekler bu kan şekeri seviyesi değişikliklerini önceden bilebilirler. Yani bu şekilde diyabeti olan kişi bu uyarıyı alıp kan şekerini ölçmek için yeterli süreye sahip olabilir. Önceden uyarı alan hasta bu duruma göre hareket eder ve önlem alır.
Cini: İyi eğitimli bir hizmet köpeği
Cini, 5 yaşındayken şeker hastalığı teşhisi konulan Lidia isimli 19 yaşındaki bir kızın köpeğidir. Bu tür bir yaşam tarzına erken yaşta uyum sağlamak Lidia için çok zordu. Dünyayı keşfetmek ve oyun oynamak yerine sık sık kan şekeri seviyesini izlemek zorunda kalan bir çocuk için hayat ne kadar tatsızdır tahmin edemeyiz.
Lidia ilk başlarda hastalığıyla ilgili ne yapması gerektiğini ya da neyi nasıl yapması gerektiğini tam olarak anlayamamıştı ve bu yüzden hayatı bir kabus gibiydi. Ama zaman içinde bu hastalıkla yaşamayı öğrendi. En sadık arkadaşı, cankurtaran Cini hayatına işte bu zor dönemde girdi.
Cini, dünyada bu amaçla yetiştirilen ilk köpeklerden biridir. Cini sadece Lidia’nın kan şekeri arttığında veya düşmek üzere olduğunda bunu hissederek havlıyor. Lidia’ya göre Cini bu işi yaparken asla yanılmıyor. Cini, sadece Lidia’nın vücudunda önemli bir değişiklik meydana gelmek üzereyse havlıyor.
Lidia’ya göre Cini onun adeta hayat sigortası ve genel olarak Lidia’nın daha mutlu ve huzurlu olmasını sağlıyor. Lidia daha önceleri evde yalnız kalmaktan korkuyordu ve hatta geceleri bir şey olursa diye uykuya dalmakta bile zorluk çekiyordu. Bu korkuları, Cini hayatına girdiği andan itibaren ortadan kayboldu. Köpekler nasıl diyabeti tespit edebiliyor, bunu kimse tam olarak bilmiyor. Yakın zamanda muhtemelen bu konuda daha fazla çalışma yapılacaktır.
Bizi koruma becerileri olan hayvanlara sahip olduğumuz için hayata karşı minnettar olmalıyız!
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.