Hapishaneler İçin Köpek Terapisi

Bu durumları düşündüğünüzde, büyük ihtimalle aklınıza depresyon ve zihinsel bozukluk gibi problemler geliyordur. Bunun nedeni, insanların yardım almak için terapiye yöneldikleri en yaygın sorunların bunlar olmasıdır. Ancak, hapishaneler, bir kişinin kendisini en kötü durumda bulabileceği yerlerden bir tanesidir.

Bu süre zarfından mahkumlar işledikleri suçların suçluluğu ile baş ederler. Ayrıca, kişinin hapishaneden serbest bırakıldıktan sonra sosyalleşmesini zorlaştıran güçlü bir dışlanma durumuna da katlanması gerekir.

Hapishaneler için avangart bir terapi

Başlarda psikologlarla otantik ve heterodoks olan seanslar, şimdi köpeklerle bir tür eğlence aktivitesine dönüştü. Mahkumlar, köpeklerle zaman geçirirken kendilerini rehabilite etme imkanı buldular.

Köpekler oyuncak getirme gibi oyunlar oynarken, mahkumlar zihinlerini boşaltabilir ve köpeklerin arkadaşlığı sayesinde kendilerini rahat hissedebilirler. Bu, mahkumları şefkatin bulunmadığı bir yerde şefkat duygusu ile dolduracaktır.

Bu etkileyici evcil hayvan terapisi İtalya’daki Bollate hapishanesinde başladı. Bu, diğer transalpin ülkelerde de olduğu gibi, endişe verici sayıdaki mahkumların bulunduğu deneysel orta güvenlikli bir hapishane. Bu, bariz şekilde tehlikeli olduğu için uluslararası çapta birçok tartışmaya yol açtı.

Psikologla çalışmak için, mahkumlar 12 kişilik gruplar oluşturmalı ve psikologdan haftada bir kez randevu istemeliler. Seanslarda birkaç köpek yer almakta ve sadece onların varlığı bile mahkumların kendilerini rahat ve daha az endişeli hissetmelerini sağlamaktadır. Bu durum da, bu hastaları psikolojik olarak tedavi edebilmek için çok yardımcı olmaktadır.

Köpeklerin gelişinden sonra, hapishane nüfusu %20 oranda azaldı. Yoga ve boyama gibi mahkumun rehabilitasyonuna odaklanan bu tür terapilerin, bu azalmada büyük rolleri vardır.

Mahkumların tepkisi

Mahkumların görüşleri, bu terapinin ne kadar etkili olduğunu göstermenin harika bir yoludur. Bu köpeklerle vakit geçirmek, onlar için tazeleyici bir deneyimdir.

Buna örnek olarak, cinayetten ötürü ömür boyu hapse mahkum edilen Nazareno Capolari’yi verebilir. Bu terapinin onun için mükemmel bir deneyim olduğunu söylemiştir. Bu terapinin ona yardım ettiğini, çünkü hayatı boyunca hayvanları çok sevdiğini ve çocukken evinde kediler ve köpeklerle birlikte büyüdüğünü söylemiştir.

Mahkum güzel labrador retriever ile oynarken, evcil hayvan terapisinin başka insanlara da uygulanmasını umut ediyor. Örneğin, bu terapi sosyalleşme ve rahatlık sağladığı için, Alzheimer olan kişiler ya da psikolojik sorunları olan çocuklar için yararlı olabilir.

Başka bir mahkumsa, hapishanedeyken hissettiği korku ve depresyonu artık hissetmediğini söylüyor. Gelecekte ise hayvanlarla birlikte çalışmayı umut ediyor. Biyoloji bölümünden mezun olduktan sonra zooloji alanında uzmanlaşmak istiyor.

Mahkumlar için köpeklerle yapılan bu psikolojik tedavi İspanya’da da uygulanmaktadır. Bu terapi, tüylü dostlarımızın mahkumları rahatlatma ve duygusal ihtiyaçlarını daha rahat ifade etme konusundaki başarılarından dolayı olumlu sonuçlar vermektedir.