Köpekler için Kemoterapi

Yazan ve doğrulayan Aavukat Francisco María García

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Köpekler için kemoterapi genellikle lenfosarkom ve mastositom tedavisinde kullanılır. Lenfosarkom, lenfositleri etkileyen ve karaciğer ve dalağa zarar verebilen bir neoplazma türüdür.

Öte yandan mastositom, mast hücrelerini – bağ dokuları – etkileyen ve diğer organlara yayılabilen bir tür cilt kanseridir. Ayrıca, tedavi mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır.

Her iki durumda da, kimyasal işlemin etkisi %80’lik bir başarı oranı ile dikkat çekicidir. Bununla birlikte, kemoterapi köpeklerde sık görülen diğer kanserleri tedavi etmek için de kullanılabilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:

• Cilt kanseri
• Lenfomalar
• Meme kanseri
• Kanserli tümörler (özellikle baş ve boyunda)
• Testis Kanseri
• Kemik kanseri

Kanser tanısı alan bütün köpeklerin kemoterapiye ihtiyacı var mı?

Cevap hayır, çünkü kemoterapi köpekler için etkili kanser tedavilerinden biri, ancak gerekli olup olmadığına karar veren kişi bir veteriner olmalıdır. Hepsini kullanmak vücuttaki kanserin gelişimine ve köpeğin sağlık durumuna bağlı olacaktır. Genel olarak, veteriner aşağıdaki durumlarda kemoterapi önerecektir:

• Tümör birkaç organı etkilediğinde veya vücuda yayıldığında. Bu, kanser hücrelerinin vücuda yayıldığı veya birkaç organı etkilediği zaman (örneğin, lenfoma) gerçekleşir ve tümörü ameliyat yoluyla çıkarmak imkansız hale gelir.

Bu vakalarda kemoterapi, ilerlemesini engellemek ve hayvanın yaşam süresini uzatmak için genellikle en iyi seçenektir. Bununla birlikte, eğer kanser ilerlemişse, metastaz varsa veya köpek çok zayıfsa, kemoterapi genellikle önerilmez.

• Ameliyat sırasında tümörü tamamen çıkaramazlarsa: Bazı durumlarda, ekstraksiyon ameliyatı uygulanabilir ve etkilidir, ancak veteriner tüm tümörü ortadan kaldıramaz.

Bu durumda, veteriner kanser hücrelerini yok etmek için ameliyattan sonra kemoterapi kullanabilir.

• Tümör ameliyatla alınamayacak kadar büyük olduğunda: Veteriner tümörün ameliyatla alınamayacak kadar büyük olduğunu görürse, boyutunu azaltmak için kemoterapi kullanılabilir.

Tedaviye verilen cevaba bağlı olarak, veteriner tümörü çıkarmak için kemoterapi sonrası ameliyatın uygulanabilirliğini analiz eder.

• Bir tümörü çıkardıktan sonra: Ameliyat başarılı olduğunda ve tümörü çıkardıklarında bile, veteriner kemoterapi reçete edebilir. Bu, kalan kanser hücrelerinin herhangi birini ortadan kaldıracak ve yeni tümörlerin oluşumunu önlemeye yardımcı olacaktır.

Köpekler için kemoterapi nasıl çalışır?

Kanser hücreleri anormal büyümeye sahiptir, yani normal hücrelerden daha hızlı çoğalırlar. Kemoterapi, büyümeyi yavaşlatmak ve herhangi bir kanser hücresini yok etmek içindir. Kötü huylu hücrelerin hızlandırılmış aktivitesini tespit etmek ve onları yok etmek için özel ilaçlar kullanılır.

Kemoterapi, yoğun hücre bölünme hızı gösteren genç veya küçük tümörler için daha etkilidir.

İlerlemiş kanserde, kanser hücreleri üremelerini yavaşlatır ve bekleme sürecine sokar. Bu durumda, kemoterapi ilaçları, kötü huylu hücreleri normal olanlardan ayırt edememektedir.

Kemoterapinin köpekler için herhangi bir yan etkisi var mı?

Neredeyse tüm ilaç tedavilerinde olduğu gibi, kemoterapinin de bazı yan etkileri vardır. Bununla birlikte, hastaların sadece %5’inin tedaviden sonra olumsuz sonuçlar yaşadığı tahmin edilmektedir.

Kemoterapinin köpekler için başlıca yan etkileri arasında:

• Besin ve sindirim sorunları: İştahsızlık, ishal, bulantı ve kusma. Neyse ki, bu sorunları önlemek ve azaltmak için birçok ilaç ve bazı doğal takviyeler var.
• Zayıflamış bağışıklık sistemi: Bazı köpeklerin bağışıklık sistemi kemoterapinin etkisinden dolayı zayıflayabilir. Bu, onları soğuk algınlığından daha karmaşık enfeksiyonlara kadar birçok hastalığa karşı daha savunmasız bırakır.
• Tüy dökülmesi: Kemoterapi sırasında köpeklerin tüylerini kaybetmeleri nadirdir. Bununla birlikte, bazı köpekler tüy dökülmesi yaşayabilir. Bazen tüyler bu bölgelerde farklı renk ve doku ile büyüyebilir.

Neyse ki, bilimsel gelişmeler ve veteriner tıbbı köpek kemoterapisinde önemli gelişmeler sağlamıştır. Bu sayede kanser teşhisinin prognozu geçmişten çok daha olumludur.