Bali Myna: Nesli Tükenmekte Olan Güzel Bir Kuş

Bali myna, çarpıcı özelliklere sahip güzel bir kuş türüdür. Ne yazık ki, bu kuşlar nesillerinin tükenme tehlikesine gittikçe daha çok yaklaşıyor.

Yazan ve doğrulayan biyolog Samuel Sanchez.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Bali myna (Leucopsar rothschildi) büyüleyici ve narin bir kuştur. Maalesef bu tür, kritik derecede nesli tükenme tehlikesi altındadır. 1995’ten beri, bu türün vahşi popülasyonu yani doğadaki nüfusunda sürekli bir düşüş yaşandı. Günümüzde uzmanlar, vahşi doğada 100’den az yetişkin Bali myna olduğunu tahmin ediyor.

Bu türün yasa dışı ticareti, onu seksenlerde yok olmanın eşiğine getirdi. Ancak birden fazla kuruluş, bu özel kuşun yok olmaması için esir yetiştirme programlarını destekledi. Bu kuş hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, okumaya devam edin.

Bali myna kuşunun fiziksel özellikleri

Bali myna, Passeriformes familyasına ait bir kuş türüdür. Bu familya, tüneyen kuşları veya ötücü kuşları kapsar ve dünyadaki en büyük kuş familyasıdır. Bu hayvan Bali adasına (Endonezya) özgüdür. Aslında, tüm bölgenin tek endemik omurgalı türüdür.

Aşağıda, vurgulamaya karar verdiğimiz en çarpıcı özelliklerinden bazılarını paylaşıyoruz:

• Bu, toplam uzunluğu yaklaşık 9.8 inç olan orta büyüklükte bir kuştur.
• Neredeyse tamamen beyazdır. Gözleri ve bacaklarının etrafında mavi renkli tenleri vardır.
• Bu türün, diğerleriyle iletişim kurmak için kaldırdığı tüylerden oluşan çarpıcı bir sarkık sorgusu vardır.
• Bu kuş türü bir omnivordur. Yani meyveler, tohumlar, böcekler ve solucanlar ile beslenir.

Kritik bir durum

Ne yazık ki bu hayvanla ilgili en çarpıcı şey, neslinin tükenmeye ne kadar yakın olduğudur. Uluslararası Doğa Koruma Birliği’ne (IUCN) göre, bu tür vahşi doğada 100’den az yetişkin olduğu için Kritik Tehlike Altında (CR) olanların bulunduğu kırmızı listede yer almaktadır. Bu kuş, dört ana nedenden ötürü yok olmanın eşiğindedir:

1. Birincisi, endişe verici derecede az sayıda nüfusları vardır.
2. Nüfusu dağılımı çok dar bir alanla sınırlıdır.
3. Yasa dışı avlanma, karaborsa ticareti nedeniyle seksenlerde türün neredeyse yok olmasına yol açtı. Hatta 1990’da vahşi doğada yalnızca 12-18 örnek vardı.
4. İklim değişikliği ve antropojenik faaliyetler nedeniyle potansiyel habitatlarında bir küçülme olmuştur.

Yasa dışı ticaret, çözülmesi en kolay sorunlardan biriydi. Bu nedenle, Bali myna Nesli Tehlike Altındaki Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmesi (CITES) Ek I’de yer almaktadır.

Bu da bu türün ticaretinin tamamen yasak olduğu anlamına gelir. Buna ek olarak, bir hayvan yetiştirme izni ve yasal olarak desteklenen bir üreme izni gösterilmediği sürece, tutsak yetiştirilen bir Bali mynas’ına sahip olmak da yasaktır.

Bu tür için bir umut ışığı

Uzmanlar günümüzde yaklaşık 700-1000 tutsak yetiştirilmiş Bali mynas’ın bulunduğunu tahmin ediyor. Bu da tüm haberlerin kötü olmadığını gösteriyor. Buna rağmen asıl sorun onları doğal yaşam alanlarına başarıyla salıvermektir.

Bu tür için çeşitli vakıflar bakım programları düzenlemiştir. Ayrıca, birçok kuş bilimci ve biyolog bu kuşun durumunun farkına varmış ve harekete aktif olarak geçmiştir.

Begawan Vakfı 2014 yılında türün birkaçını doğaya bırakmıştır. Ünlü primatolog Jane Goodall, iki kuşun serbest bırakılmasına katıldığı için bu olay medyada yer almıştır.

Bu sembolik eylemler Bali myna’nın geleceği için umut oluştursa da hala yapılacak çok iş vardır. Örneğin uzmanlar, insanların karaborsada doğada bulunanlara göre iki kat daha fazla tutsak yetiştirilmiş Bali myna sattığını tahmin ediyor. Bu hayvanın karşı karşıya olduğu tehlikeyle ilgili bir farkındalık olmadığı sürece, türler tehlike altında kalacaktır.

Belirsiz bir gelecek

Kısacası, Bali myna’nın durumu oldukça hassastır. Uzmanlar, tutsak yetiştirilen yaklaşık 1000 kuş olduğunu tahmin etse de türün vahşi nüfusu azalıyor ve yasa dışı ticareti günümüzde hala devam etmektedir.

Ne yazık ki, bu yasa dışı ticaretin yok ettiği bir türün açık bir örneğidir. Hükümet ve ilgili kurumlar bunun gerçekleşmediğinden emin olmak için titizlikle çalışmalıdır. Ayrıca her birimiz evcil hayvanlarımızın hiçbir istisna olmaksızın esaret altında yetiştirilmediğinden emin olmalıyız.