Argali: Vahşi Dağ Koyununun Özellikleri

Argali veya dağ koyunu, koç veya yabani koyun grubuna ait bir memeli türüdür. Asya topraklarında yaşamaktadırlar ve büyüktürler. Bu yaban koyunu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.
Argali: Vahşi Dağ Koyununun Özellikleri

Son Güncelleme: 02 Kasım, 2019

Argali koyunu Müflon ailesinin içinde bulunmaktadır. Ayrıca bilimsel isimleri Ovis Ammon ile de tanınırlar ve Tibet, Himalayalar ve diğer bazı Asya dağlık bölgelerinde yaşarlar. Bu yazıda size, dağlarda yaşayan bu vahşi koyun hakkında daha fazla bilgi vereceğiz.

Argali kelimesi Moğol dilinde herhangi bir yabani koyun anlamına gelir. Fakat Ovis cinsine atıfta bulunursanız, o zaman dünyanın en büyük evcil olmayan koyunlarından bahsediyoruz – hatta Kuzey Amerika’da yaşayan bighorn koyunlarından bile daha büyüktür.

Argali 85-135 cm boya ve 2 metre uzunluğa kadar büyüyen büyük bir hayvandır. Ayrıca, koçları (erkekler) yaklaşık 100 kilo ağırlığındadır. Cinsiyetler arasındaki diğer bir fark, koçların çiftleşme mevsiminde birbirleriyle rekabet etmek için kullandıkları boynuzların dişilerinkinden daha uzun olmasıdır.

Koçların, yaklaşık 180 cm’lik iki büyük tirbuşon şeklinde boynuzu vardır. Dişilerin de boynuzları vardır ancak bunlar çok daha küçüktür, yaklaşık 50 cm uzunluktadır.

Argali koyunlarının rengi, hayvandan hayvana değişir. Yünleri açık sarıdan kırmızımsı kahverengiye griye ve hatta siyaha kadar değişkenlik göstermektedir.

Marco Polo koyunu

Şimdiye kadar, dokuz Ovis ammon alt türü bulundukları yere göre (kuzey Çin, Tibet, Gobi Çölü, vb.) tanımlanmıştır. Ancak en meşhuru Marco Polo koyunudur. Peki bu ismi neden almaktadır? Çünkü onları ilk tanımlayan bu Venedikli tüccar ve gezgindi.

çayırda duran argali koyunları

Marco Polo koyununun bilimsel adı Ovis ammon polii‘dir ve çoğunlukla Pamir dağlarında yaşarlar. Bu tür koyunlar Çin, Tacikistan ve Kırgızistan’da bulunabilir, ancak bazı örnekleri Afganistan’ın bazı bölgelerinde de bulunmaktadır.

Bu koyunlar deniz seviyesinden 3-5 km yükseklerdeki dik alanları tercih eder. Yaz aylarında nehir kenarlarına yakın daha yoğun bitki örtüsü olan alanlara göç ederler, ancak kışın güneye doğru işaret eden dağlara taşınırlar.

Marco Polo koyunları, dünyadaki bütün koyun cinleri arasında en uzun boynuzlara sahiptir ve 1.5 metreye kadar uzayabilen spiral boynuzlarıyla tanınırlar. Boyuzları, bu hayvanlar doğduktan kısa bir süre sonra büyümeye başlar ve yaşamları boyunca boynuzlarını asla kaybetmezler. (Kaza veya insan avcılığı olmadığı sürece)

Renklerine gelince, Marco Polo koyunu koyu kahverengidir ve iç kısımları beyazdır. Sıcaklık düştüğünde, göbek kılları uzar ve bir çeşit “etek” haline gelir. Ayrıca onları aşırı soğuklardan koruyan uzun kuyrukları vardır.

Bu türün davranışı, Ovis ailesinin diğer üyelerine benzer. Küçük sürüler halinde yaşarlar ve yaz aylarında cinsiyete göre bölünürler. Ayrıca, kışın enerjiden tasarruf etmek, birbirleriyle uyum sağlamak ve kendilerini yırtıcılardan korumak için daha büyük gruplara ayrılırlar.

Argali koyunlarının üremesi

koyun sürüsü

Baskın koçlar, birbirleriyle savaştıktan sonra her üreme mevsimi için “koyun haremini” seçerler. Boynuzlarını yüzleşme için kullanmaya ek olarak, arka ayakları üzerinde yükseliyorlar ve rakiplerini korkutmak için boylarını daha uzun gösteriyorlar.

Çiftleştikten sonra, koçlar tek görevleri yavrularına bakmak olan “cariye” lerinin yanından ayrılırlar. Koyunlar, yaklaşık 180 günlük gebelikten sonra bir veya iki kuzu doğurur.

Mevcut durum ve koruma çalışmaları

Argali koyunları genel olarak yaşam alanlarının kaybına bağlı olarak nesli tükenmekte olan bir türdür. Bu daha çok yerli koyunların aşırı otlatılması ve avlanmadan kaynaklanmaktadır. Evcil sürülerden bulaşan hastalıklardan da kaynaklanıyor olabilir.

Buna ek olarak, avcılar et ve boynuzlarını elde etmek için onları avlar. Bunlar sadece geleneksel Çin tıbbında değerli olmakla kalmaz aynı zamanda koyun avcıları için birinci sınıf ödüllerdir.

Vahşi dağ koyununun doğal avcıları kar leoparı ve gri kurtlardır. Uzmanlar potansiyel olarak nesli tükenme tehlikesi altında olduğunu düşünüyor. Neslinin tükenmesini önleme girişimlerinin iyi sonuçlar vereceğini umarız.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.