Hayvanlardaki Etkileyici Annelik İçgüdüsü
Etkileyici annelik içgüdüsü bir tek insanlarda var sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Farklı türler de insanlarda bulunan annelik içgüdüsüne eş değer ya da daha fazlasını gösterebilirler. Bir de insanlar hayvanların duyguları olmadığını iddia ederler…
Hayvanlardaki bu etkileyici annelik içgüdüsü nereden gelmektedir?
“Doğa ana bilgedir” diye bir söz vardır. Hayvanlar alemini yakından tanıdıkça bu sözün doğruluğuna bir kez daha şahit oluyoruz. İnsanlar gibi hayvanların da annelik içgüdüleri vardır. En savunmasızı korumak ve kollamak için bizi zorlayan beynimize yerleştirilmiş bir çip gibidir.
National Geographic işbirlikçisi ve hayvan koruma ve biyolojide uzman olan Jenny Holland, hayvanların beyinlerinin nasıl çalıştığını açıklıyor: Hayvanlar sadece iyilikten değil aynı zamanda türlerin korunması için de başka hayvanları korumakta.
Bu etkileyici annelik içgüdüsünün türler arasında da görülmesi çok ilginçtir. Çoğu hayvan ortak veya benzer noktası olmayan savunmasız hayvanları evlat edinebilir.
Ormanın Kitabı‘nı hatırlıyor musunuz? Bu kitap fantastik ya da hayali bir hikayeye dayanmamaktadır. Doğanın işleyişi bu şekildedir.
Örneğin, balinaların yardıma muhtaç hayvanlara yardım ettikleri görülmüştür. Yunusların ve balıkçı ağından kurtulan, yaralanan ya da ailesini kaybeden diğer hayvanların, balina gruplarına dahil oldukları görülmüştür.
Hayvanlar aleminde evlat edinmenin, emzirme dönemi sırasında hayvanın oksitoksin seviyesinin yükseldiği ve bağ kurmanın güçlendiği zamanlarda gerçekleştiği gözlemlenmiştir.
Bu durum aynı zamanda şempanzeler, aslanlar, filler ve diğer birçok hayvan arasında görülmektedir. Bunların tekrar tekrar yaşanması, biz insanlara nasıl daha iyi olunacağı hakkında ders vermektedir. Sizce de öyle değil mi?
Hayvanlarda annelik içgüdüsüne sıra dışı örnekler
Fillerde etkileyici bir annelik içgüdüsü vardır. Dişiler ve yavrular genelde sürü halinde dolaşırlar. Küçükleri daire içerisine alarak onları korur ve gözetirler. Tabii ki her yavrunun bir annesi vardır. Ancak bir tanesi yetim kaldığında, sürünün geri kalanı onu evlat edinir. Genç hayvanı tek başına ya da yardıma muhtaç bir halde bırakmazlar.
Filler uysal ve asil olsalar da, yavrusu tehdit altındayken korkak hayvanlara dönüşebiliyorlar. Bu tembel hayvanlar için de geçerlidir. Çoğu insan bilmese de, tembel hayvan adını hareketlerinden dolayı almıştır, karakterinden dolayı değil.
Bu hayvan aslında tembel değil, çok az bir enerjiye sahipler. Bu yüzden enerjilerini sadece gerekli ihtiyaçlarını karşılarken kullanmak için saklarlar. Örneğin, yavrularını korumak gibi. Bu anlarda yavrularını korumak için bütün enerjilerini harcarlar. Saniyeler içerisinde uzun pençeleriyle herhangi bir yırtıcıyı ikiye bölebilirler.
Etkileyici annelik içgüdüsü kangurularda da vardır. Yavrularını aylarca keselerinde taşıdıkları yetmezmiş gibi aynı zamanda yavrularını incitmeye çalışanları bir tekme ile yere de serebilirler.
Buna ek olarak, balina ve fillerde olduğu gibi yardıma muhtaç bir yavru bulduklarında, onları da keselerine koyacaklardır. Yavrular kendi başlarına geçinebilecek aşamaya gelene kadar onların bakımını üstlenirler.
Kutup ayıları, aslanlar, kaplanlar ve benzer diğer türlerde annelik içgüdüsü bulunur. Yabancılardaki “çocuklarını koruma uğruna hayvana dönüşmek” sözü çok manidar kalmaktadır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
BERNARDO, J. (1996). Maternal Effects in Animal Ecology. American Zoologist. https://doi.org/10.1093/icb/36.2.83
Uller, T. (2010). Maternal Effects in Mammals. Animal Behaviour. https://doi.org/10.1016/j.anbehav.2010.03.020
Bolwig, N. (1959). A Study of the Behaviour of the Chacma Baboon , Papio ursinus. Behaviour.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.