Farklı Kültürlerde Kediler Neyi Temsil Eder?

Kediler, dünya üzerindeki en popüler evcil hayvanlardan biridir. Gizemli ve sağı solu belli olmayan bu hayvanlar, her yerdeler. Ayrıca sadece hayvanın kendisi değil – kedi oyuncakları, kedi figürleri, kedi bahçesi süsleri, kedi kıyafetleri… Peki siz, farklı kültürlerde kediler neyi temsil ediyor, hiç merak ettiniz mi?

Birçok kültürde kediler, büyülü ve dünya dışı bir şeyin sembolü olarak görülür. Hatta pek çok insan, kedilerin iyi şans getirdiğine inanır. Bugün, dünyanın farklı kültürlerinde kedilerin neyi temsil ettiğine bir göz atalım ve bu inançların nereden geldiğini bulalım.

Dünya üzerindeki farklı kültürlerde kediler

Köpeklerle karşılaştırıldığında evcil kediler, insan hayatının nispeten yeni bir parçasıdır. İnsanlar ve köpekler, 35 milyon yıldır süregelen yakın bir bağa sahiptir; ancak insanlar ve kediler arasındaki ilişki sadece 9500 yıl öncesine dayanır.

Peki bu kedileri bu kadar özel yapan şey nedir ve aralarındaki büyük farklılıklara rağmen nasıl oldu da hayatımızda köpek emsalleri kadar önemli bir yere sahip oldular? Cevabı bulmak için dünya üzerindeki farklı kültürlerin kedilerine bir göz atalım.

Antik Mısır

Bazıları, kedileri ilk kez evcil hayvan olarak tutanların Antik Mısırlılar (M.Ö. 3000 kadar geriye) olduğunu söylüyor. Mısırlılar, onların tatlı doğasına aşık oldular ve kendilerini yılanlardan ve sıçanlardan koruma yeteneklerine hayran kaldılar. Diğer birçok hayvanda olduğu gibi, kedilere tapmaya bile başladılar.

Güzelliği ve doğurganlığı temsil eden antik mısır tanrıçası Bastet, bir kedi başıyla betimlendi. Bastet, ışığı ve sıcaklığı simgelediği gibi güneşi ve ayı da simgeleyen gizemli bir tanrıçaydı.

Antik Mısırlılar, kedileri öldüğü zaman, Firavunların ölümünü anmak için düzenledikleri törene benzeyen, devlet cenazeleri bile düzenlediler.

Roma ve Yunanistan

Antik Yunanlılar, Mısırlı kedilere aşık oldular ve kendileri de sahip olabilmek için 6 çift çaldılar. İlk birkaç yavruyu büyüttükleri zaman kediler, ülke çapında ün kazanmaya başlamıştı bile. Sonra da onları Romalılara, Galyalılara ve Keltlere satmaya başladılar.

Kediler, sahiplerinin sadece hayalini kurabileceği büyük bir imparatorluk oluşturarak kısa sürede tüm Akdeniz bölgesine yayıldı.

Başlangıçta Antik Yunan’daki kediler, evcil hayvanlar yerine birinci sınıf fahişeler için lüks hediyelerdi. Kedilerin Yunanlılar ile olan ilişkisi, Romalılar ile olan ilişkisinden oldukça farklıydı.

Çin

Çin’de insanlar, kedileri genellikle ipek ticaretinde kullandılar. Onların zarafeti ve avcılık yeteneği, Çinli insanların kalbini kazandı. Kediler, kısa sürede aşkın, barışın, huzurun ve iyi şansın simgesi haline geldi.

Modern Çin‘de kedi, özellikle kadınlar için bir evcil hayvan olarak görülüyor. Birçok insan hala onları iyi şansın bir sembolü ve kötü ruhları uzaklaştırmanın bir yolu olarak görüyor.

Japonya

Kedilerin bu ülkedeki varlığı, 999 yıl öncesine, Japon bir imparatorun 13. doğum gününde hediye olarak bir kedi aldığı zamana dayanıyor.

Japonlar, kedilerin iyi şans getirdiğine inanırken diğer yandan kedilerin kuyruğunun biçiminin şeytanın bir sembolü olduğuna da inanırlar. İnsanlar, aynı zamanda onları kadınsı zarafet ve şıklıkla ilişkilendirir ve Japonya, kedilerin ticarileştirilmesini ve kapatılmasını yasaklayan bir yasa da çıkardı.

Hindistan

Hindistan’daki kediler, bir kedi yüzüyle betimlenen doğurganlığın tanrıçası Shashthi ile ilişkilendirilir. Lamba ve kemirgenler için caydırıcı olarak kullanılan küçük kedi heykelleri yaptılar.

Budistler, onların kötü ruhları uzaklaştırdığına inanıyorlardı ve onların düşünceli doğalarına hayranlık duydular. Ancak tüm bunlara rağmen Budistler, onları kutsal saymazlar.

Sizin de gördüğünüz üzere dünya üzerindeki birçok kültürde kedilere hayranlık duyuldu ve tapıldı. Zarafetleri, gizemli havaları ve avlanma yetenekleri ile sevilen bu hayvanlar, günümüzde ve diğer birçok kültürde hala en popüler evcil hayvanlardan biridir.