Logo image
Logo image

Aslan Balığı İstilası: Akdeniz'in Yeni Sakini

4 dakika
Aslan balığı, Atlantik Okyanusu'nun mercan resiflerini istila eden ve denizcilik tarihinde daha önce görülmemiş bir oranda çoğalan ilk egzotik tür. Şimdi de, Akdeniz'in sistemini tehdit edecek seviyede bir aslan balığı istilası mevcut.
Aslan Balığı İstilası: Akdeniz'in Yeni Sakini
Luz Eduviges Thomas-Romero

Yazan ve doğrulayan biyokimya Luz Eduviges Thomas-Romero

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Aslan balığı (Pterois miles), zehirli balık Pterois cinsine ait ve Indio-Pasifik’e özgü bir balık türü. Bu türü zebra balığı, ateş balığı, hindi balığı veya kelebek morina gibi başka isimlerle de tanıyor olabilirsiniz. Bu tür, avcıları kendisinden uzak tutmaya yarayan kırmızı, beyaz ve siyah çizgileriyle karakterizedir diyebiliriz. Aynı zamanda, keskin, zehirli sivri uçları olan çarpıcı pektoral yüzgeçlere ve yan yüzgeçlere sahip. Atlantik’te halihazırda gerçekleşmiş olan bir aslan balığı istilası söz konusu ve şimdi aynı durum Akdeniz’i de tehdit ediyor.

Pterois cinsinin, P. radiata, Pterois volitans ve Pterois miles ile birlikte toplam 12 türe sahip olduğunun da altını bu noktada çizebiliriz. Dahası, bu cinse ait türler, egzotik ve çekici görünümleri sayesinde oldukça popüler ve sevilen akvaryum balıkları aynı zamanda.

Bu yırtıcı hayvan hangi bölgeye ait?

Aslan balığı, yaklaşık olarak 6 ila 260 fit arasındaki kıyı sularında yaşıyor. Yaşam alanları olan ve Hint Okyanusu’nda yer alan ana toplanma ve çevreye yayılma bölgesinde de, bu balık türü, oldukça yaygın durumda. Bunun yanında, Güney Afrika’da Somali’den Port Alfred’e kadar doğu Afrika kıyılarında her yerde aslan balığını bulabilirsiniz.

Ayrıca, bu balıkları, Güney Afrika’dan Kızıldeniz’e ve Basra Körfezi’ne kadar pek çok yörede daha görebilirsiniz. Hatta, doğuya, Sumatra, Java ve Bali’ye kadar da yayılmış durumdalar. Kırmızı aslan balığı ise Batı Avustralya’nın yanı sıra batı ve orta Pasifik’te yaşıyor.

Some figure

Aslan balığı – başarılı bir istilacı tür

Bu türün kendi ana bölgesinde çok büyük miktarlarda bulunmadığı gerçeği de, oldukça dikkat çekici bir nokta. Bununla birlikte, hem aslan balığı hem de kırmızı aslan balığı, Atlantik Okyanusu’na girdikten sonra beklenmedik bir yerleşme başarısı elde etti.

Aslında, bu bölgede yaptıkları şey için bir “aslan balığı istilası” terimini kullanacak kadar ileri bile gidebiliriz. Gerçek şu ki, bu türün ortaya çıkışı, bugüne kadarki en hızlı ve ekolojik anlamda çevresine en çok zarar veren deniz istilalarından biri şeklinde sonuçlandı. İstilacı topluluğun kökenini keşfetmek için, araştırmacılar, genetik çeşitlilikleriyle ilgili birkaç çalışma yaptı.

Bu araştırmaların bir sonucu olarak, bu balıkların, ABD’nin güneydoğusundaki küçük bir nüfustan yola çıkarak yayıldıkları sonucuna varıldı.

Batı Atlantik’te de, aslan balığı, mercan resiflerinin bölgede baskın olan bir avcısı haline geldi. Bu bölgede, bu cinsin, bölgeye ait balıklar üzerinde büyük bir etkisi oldu. Öyle ki, gerçekten de, uzmanlar, aslan balıklarının sadece iki yıl içinde, 40’tan fazla farklı türün popülasyonunu azaltmayı başardığını tahmin ediyor.

Aslan balığı bir istilacı olarak neden bu kadar başarılı?

Uzmanlara göre, bir istilacı olan aslan balığının bu dramatik başarısı, çeşitli faktörlerin bir kombinasyonunun sonucu:

  • Her şeyden önce, aslan balığı klasik bir etçil ve çok çeşitli balık ve kabuklularla beslenebiliyor.
  • Dişileri tüm yıl boyunca her dört günde bir yumurtluyorlar ve yılda yaklaşık 2 milyon jelatinimsi yüzen yumurta üretiyorlar. Yumurtalarının da planktonik olduğuna ve okyanus akıntısıyla hareket ettiğine de dikkat etmek önemli. Bu anlamda, oldukça uzun mesafeleri katedebiliyorlar.
  • Bu türün erken olgunlaşma ve üremesinin yanı sıra avcılara karşı güçlü ve zehirli bir savunması var. Aslında, çok etkili olan bu fiziksel ve davranışsal savunma sistemleri kapsamında, yüzgeçlerinin zehirli sivri uçlarının tehdit edici görünümünden bahsedebiliriz. Bu özellik, bu balıklara ektoparazitlere karşı da kayda değer bir direnç kazandırıyor.
  • Bulundukları bölgelerde aşırı avlanmaya maruz kalması da sıklıkla görülen bir durum.
  • Son olarak, işgal ettikleri bölgelerde, “yeni” avları, bu balıkların varlıklarına uyum sağlayamamış, bu nedenle, etkili bir avcı türü olan bu balıklar muazzam bir avantaja sahip olmuşlardır.

Aslan balığı Akdeniz’e de giriş yaptı mı?

Bugüne kadar, Batı Akdeniz’de sadece ara sıra aslan balığı görüldüğüne dair bilgiler var. Aslında, uzmanlar, elverişsiz oşinografik koşulların larvaların dağılmasını sınırladığına inanıyor.

Bununla birlikte, son 5 yılda, Akdeniz’de bir aslan balığı istilası tehdidi gerçekleşiyor gibi görünüyor. Güney Kıbrıs’ın kıyı sularında P. miles aslan balığının görülmesi olayı gittikçe daha sık hale geliyor.

Burada, egzotik türlerin istilalarının Akdeniz ekosistemlerine yönelik tek tehdit olmadığını da belirtmek önemli. Aslında, aşırı avlanma ve iklim değişikliği dahil olmak üzere, Akdeniz için birçok tehdit var. Bu denizdeki su sıcaklıkları sürekli artıyor ve istilacı türlerin alanları da genişliyor. Bu faktörlerin her ikisi de deniz topluluğunda değişikliklere ve tropikalleşme olaylarına neden oluyor.

Şu anda Akdeniz’de 1000’den fazla egzotik tür var. Bu türlerin çoğu, doğu havzasına Süveyş Kanalı yoluyla giren termofilik türler. Bu kanalın son zamanlarda genişlemesi, deniz yüzeyinin ısınmasıyla birlikte, aslan balığının da bu alan içerisinde konumlanmasına yardımcı olan koşullar yaratıyor.

İstilaya ilişkin son birkaç nokta

Akdeniz, yaklaşık 17.000 türü barındıran önemli bir deniz çeşitliliği rezervuarı. Aslan balığının istilacı bir tür olarak bu bölgedeki etkisi, habitat değişikliği ve yerel biyolojik çeşitliliğin azalmasıyla bağlantılı.

Aslan balığı, yüksek avlanma oranları göz önüne alındığında, yerli biyotanın bolluğunu ve yeniden üretmek isteyecekleri nüfusu da azaltıyor. Genel olarak, uzmanlar, bu balık cinsinin sosyoekonomik etkisini henüz tam olarak değerlendirmiş değil. Ancak bir şey açık ki, insanlar da, bu istilacı türlerin yayılmasında önemli bir rol oynuyorlar.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Kletou, D., Hall-Spencer, J. M., & Kleitou, P. (2016). A lionfish (Pterois miles) invasion has begun in the Mediterranean Sea. Marine Biodiversity Records, 9(1), 46.
  • Kleitou, P., Savva, I., Kletou, D., Hall-Spencer, J. M., Antoniou, C., Christodoulides, Y., … & Petrou, A. (2019). Invasive lionfish in the Mediterranean: Low public awareness yet high stakeholder concerns. Marine Policy, 104, 66-74.
  • Motomura, H., Matsuura, K. & Khan, M. (2018). Pterois milesThe IUCN Red List of Threatened Species 2018: e.T190475A54145413. https://dx.doi.org/10.2305/IUCN.UK.2018-2.RLTS.T190475A54145413.en. Downloaded on 18 May 2020.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.