Köpek Sağlığı: Köpeklerde Tetanoz Belirtileri
Köpeklerin de tetanoz hastalığına yakalanıp yakalanmadığını merak ettiğiniz zamanlar olabilir. Ne yazık ki, evet köpekler de bu hastalığa yaklanabilmektedir. Fakat evcil hayvanlarımızı bu duruma karşı neden aşılamıyoruz? Cevap, köpekler tetanoza yakalanabilseler de diğer hayvanlara oranla doğal olarak daha fazla direnç gösterirler.
Sonuç olarak da köpeklerde tetanoz vakalarının görülmesi oldukça nadirdir. Aynı şekilde kediler de tetanoza karşı oldukça dirençli olsalar da bu hastalığa karşı insanlar ve atlar son derece hassastırlar.
Köpeklerde tetanoz sebepleri
Bu hastalığa, genellikle vücuda derin kesiklerden giren Clostridium tetani bakterileri neden olur. C. tetani’nin bazı topraklarda doğal olarak bulunduğunu bilmeniz önemlidir.
Birçok insanın düşündüğünün aksine C. tetani genellikle paslanmış metalde bulunmaz; aksine paslı metallarde bulunan kirin üzerinde bulunurlar. Bu hesaba katılması gereken yararlı bir bilgidir. Aslında metal paslı olsun ya da olmasın tüm keskin nesnelere dikkat etmek en iyisi olacaktır.
Tehlikeyi oluşturan asıl şey topraktan kaynaklanan kirdir. Birçok insan hastalığa neden olan şeyin sadece bakterilerin olmadığını bilmiyor. Tetanoza, nörotoksin tetanospazmin neden olur.
Bakteriler organizmaya bir kesik veya yara yoluyla girer. Birkaç günlük kuluçka sürecinden sonra bakteriyel sporlar toksinler üretmeye başlarlar. Toksin sinir sistemini sarar ve ardından tipik tetanoz semptomları gelişmeye başlar.
Bu hastalıkla alakalı bir başka ilginç gerçek ise hayvanın hazmettiği veya ciltle temas eden herhangi bir C. tetani bakterisinin herhangi bir soruna yol açmamasıdır. Bunun nedeni bakterilerin toksin üretmek için oksijensiz bir ortama ihtiyaç duymalarıdır.
Tetanozun klinik belirtileri
Tetanozun belirtileri, bakteri yaraya ilk olarak yerleştikten sonra 5 ila 10 gün sonra ortaya çıkmaya başlar. Ancak bazı durumlarda semptomlar daha erken görülebilir veya hastalığa maruz kaldıktan 3 hafta sonra da ortaya çıkabilir.
Toksin sinirleri, omuriliği ve beyni etkisi altına alır, bu da sinir hipereksitabilitesine neden olarak kas spazmlarına yol açar. Köpeklerde, tetanoz iki farklı şekilde meydana gelebilir.
1. Bölgesel tetanoz
Bu durum, köpeklerde görülen tetanozun en yaygın şeklidir. Bu hastalıktan hayvanların ellerinde ve ayaklarında veya yaraya en yakın kaslarında kas sertleşmesi ortaya çıkar.
Kas sertliğinin yanı sıra kas spazmlarına da şahit olabilirsiniz. Durum her zaman bu şekilde ortaya çıkmasa da tedavi edilmezse bölgesel tetanoz genele yayılmış bir tetanoz hastalığına dönüşebilir.
2. Genele yayılan tetanoz
Genele yayılmış tetanoz vücudun geniş alanlarını etkiler. Hastalıktan etkilenen hayvanlar dik bir şekilde yürürler, kuyruklarını dik tutarlar veya arkalarından düz uzatırlar.
Kasları o kadar sertleşir ki ayağa kalkarken eklemlerini artık bükemez hale gelirler. Birçok hayvan, dört ayağının tamamınında kaskatı kesilmesi nedeniyle halk arasında “Kazık Duruşu” olarak da bilinen belirtileri gösterirler.
Genele yayılmış tetanoz hastalığı sıklıkla yüzdeki kasları da etkiler. Bu hastalık birçok hayvanın üçüncü göz kapaklarında, kırışık alınlarında (kas spazımları nedeniyle) da gelişme gösterebilir. Dudakları ise donuk bir sırıtış yapıyormuş gibi görünebilir.
Çeneler sıklıkla kapalı kalır, bu yüzden de tetanoz genellikle kapanmış çene olarak bilinir. Bunun sonucunda hayvan artık yemek yiyemeyecek ve bu da yeme zorluğu ve aşırı salya akışına neden olacaktır.
Bazı durumlarda tetanoz, boğazda veya diyaframda – solunum kontrolünü sağlayan kaslarda – nefes almalarını zorlaştıran kas spazmlarına da neden olabilir.
Genele yayılmış tetanoz hastalığı olan birçok hayvanda ateş de görülebilir. Bu ateş genellikle bakteriyel enfeksiyondan kaynaklanmaz. Tam tersine bu ateşlenme sürekli kas kasılmaları nedeniyle ortaya çıkan ısıdan kaynaklanır.
Köpeklerde tetanoz tedavisi
Temel olarak tetanoz tedavisi destekleyici bakımın sağlanmasından meydana gelir. Köpeğin sinir sistemi, nörotoksinin neden olduğu zararlardan kurtulurken veteriner tedaviye devam edecektir.
Genele yayılmış tetanoz hastalığı bulunan köpekler yürüyemezler. Bunun sonucunda ise köpekler yoğun bir bakıma gereksinim duyarlar. Veteriner bu köpeklere yumuşak yataklar sağlayacaktır ve ülser ve yatak ağrılarının oluşumunu önlemek için sık sık pozisyon değiştirmelerine yardımcı olacaktır. Bazı durumlarda, köpeği nazogastrik bir besleme tüpü ile beslemeleri gerekebilir. Ayrıca mesanelerini boşaltmak için bir katetere ihtiyaçları olabilir.
Ayrıca, dış uyaranları minimumda tutmak en iyisi olacaktır. Hayvanı sakin ve karanlık bir ortamda tutmak, kas spazmlarının kötüleşmesini sağlayan uyaranları azaltmaya yardımcı olur. İyileşme haftalar hatta aylar sürebilir, ancak doğru tedavi ile birçok köpek hayatta kalabilmektedir.
Köpekler için tetanoz aşısı bulunmuyor
Köpeğinizin kendini dikenli tel veya başka bir keskin cisimle kesmesi durumunda bu hastalığa karşı hemen alarma geçmelisiniz. Muhtemelen “Şimdi ne olacak? Köpeğimin tetanoz aşısı olması gerekmiyor mu? ” gibi soruları kendinize sorabilirsiniz.
Ne yazık ki, köpekler için tetanoz aşısı bulunmuyor. İnsanlar, atlar ve koyunlar için FDA onaylı tetanoz aşıları var, ancak köpekler için aşı bulunmuyor.
Tetanoz hastalığı köpeklerde nispeten nadir olarak görüldüğünden, tetanoz aşısı satışları muhtemelen aşının geliştirilme maliyetini karşılamamaktadır. Sonuç olarak da hiçbir ilaç şirketinin aşısının üretilmesi adına henüz bir firmaya yatırım yapmaması şaşırtıcı değildir.
Ekonomik faktörlerden bağımsız olarak, göz önünde bulundurulması gereken çok sayıda etik konular da bulunmaktadır. Bir aşının köpeklerde etkili olup olmayacağını belirlemek için araştırmacılar öncelikle köpeklere bakteri bulaştırması gerekmektedir.
Enfeksiyon ve sonucunda ortaya çıkan hastalıklar, tedavi ve aşının olası yan etkileri hayvanın acı çekmesine neden olacak ve bazı hayvanlar şüphesiz inceleme sırasında ölümle yüz yüze geleceklerdir. Bu bilgilerin ışığında da bu aşının şimdiye kadar geliştirilme olasılığı bulunmuyor.
Köpeklerde tetanozun engellenmesi
Öyleyse, köpeklerde görülen tetanoz hastalığına karşı herhangi bir aşı bulunmuyorsa evcil hayvanınızı başka ne şekilde koruyabilirsiniz?
İlk olarak kesikleri dikkatlice ve iyice temizlediğinizden emin olun. Tetanoz hastalığının gelişmesinde en büyük riski ısırık izleri ve derin yaralar oluşturmaktadır. Evcil hayvanınız bu tür bir yaralanmaya maruz kalırsa konuyu veterinere danışmaktan çekinmeyin.
Eğer evcil hayvanınızın açık bir yarası varsa birkaç hafta boyunca köpeğinizi gözünüzün önünde tutun. Yara bölgesi çevresinde herhangi bir sertlik belirtisi fark ederseniz, derhal veterinerinize başvurun. Erken tanı ve tedavi prognozu büyük ölçüde iyileştirebilmektedir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Liu-Wu, Y. C., & Orozco-Cárdenas, A. (2014). Tratamiento de las mordeduras de perro. Revista medica de costa rica y Centroamérica, 71(610), 289-292.
- Hernández, C. M. (2009). Tétanos en un perro: caso clínico. REDVET. Revista Electrónica de Veterinaria, 10(4), 1-4.
- Font i Pla, X. (1992). Tétanos en el perro. Clínica veterinaria de pequeños animales, 12(3), 0181-190.
- Sánchez, M. (2018). Presentación de un caso de tétanos en un canino. (Tesis de especialidad, Universidad Católica de Córdoba).
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.