Sayga Antilobu: Soyu Tükenmek Üzere Olan Bir Tür
Sayga antilobu son yıllarda nüfusunda keskin bir azalma yaşanan tuhaf bir hayvandır. Dünyadaki bilim adamları bu hayvanın soyunun tamamen tükenmesini engellemek için var güçleriyle çalışmaktadırlar.
Sayga antilopları göçebe hayvanlardır. Orta Asya’nın bozkır arazilerinde ve yarı kurak alanlarında yaşarlar. Yıl boyunca Kazakistan, Moğolistan, Güney Rusya, Türkmenistan ve Özbekistan arasında göç ederler.
Yılda ortalama 965 kilometre yolculuk yaparlar. Genellikle kuzeyden güneye ve sonrasında güneyden kuzeye göç ederler. Bazı durumlarda göçebe gibi davranan daha tutarsız göç hareketlerini gözlemleyen bilim adamları da olmuştur.
Sayga antiloplarının en karakteristik özellikleri şişkin burun delikleridir. Bu hayvanın geçirdiği büyüleyici evrimin bir parçası olan bu özellik sayesinde sayga antilopları havayı filtrelerler.
Sayga antiloplarının karmaşık bir iç yapıya sahip olan çok fonksiyonlu, esnek ve büyük bir burunları vardır. Bir yerden bir yere göç ederlerken, tozu ve kiri akciğerlerinden uzak tutabilmeleri için burunları havayı süzer.
Kış aylarında ise burunları, akciğerlerine ulaşmadan önce havayı ısıtır. Bu da onların çok daha stabil bir vücut sıcaklığında kalmayı sürdürebilmelerine yardımcı olur.
İlkbahar geldiğinde dişiler çiftleşme bölgelerine göç ederler. Bu bölgeler onyıllardır değişmemiştir: Uzun çimenli geniş çayırlar.
Ne yazık ki kaçak avlanma hala Sayga antilobunun popülasyonu için büyük bir tehlikedir. Boynuzları karaborsada çok yüksek fiyatlara satılır. Çin’de ise bu boynuzların geleneksel açıdan değeri çok büyüktür.
Sayga antilobu: Kitlesel ölümler
Pek çok vahşi yaşamı koruma grubunu üzecek şekilde, kaçak avlanma sayga antiloplarının neslini tehdit eden tek şey değildir. Bir de yıllar içinde bu sayga antilobu nüfusunun yüzde 90’ını yeryüzünden silen gizli bir düşman vardır.
2015 yılında yaklaşık 200 bin sayga antilobu birkaç gün içinde birdenbire hayatlarını kaybettiler. Bu olaya tanıklık eden araştırmacılar dehşete kapıldırlar çünkü binlerce sayga antilobu Kazakistan bozkırlarında görünürde hiçbir sebep yokken yığılarak ölmüştü.
Felaket yaşanmaya başladığında hepsi her zamanki çiftleşme alanlarında birlikteydiler. İçerisinde veterinerlerin, hayvan bilimcilerin ve çevre bilimcilerin bulunduğu farklı uzmanlar hayatlarında hiç böyle bir şey görmediklerini ifade ettiler.
Pek çok analiz yapıldıktan sonra araştırmacılar ölümlerin sebebinin bu hayvanların kanlarında gezinen şiddetli bir bakteri enfeksiyonu olduğunu buldular. Enfeksiyon şiddetli iç kanamaya yol açmıştı ve sonuçta da septisemi adıyla da bilinen bakteriyel kan zehirlenmesi meydana gelmişti.
Son zamanlarda yapılan çalışmalar ölümcül bakterinin yayılma sebebinin o dönemdeki hava olduğunu gösterdi. Hava o dönemde aşırı derecede nemli ve çok sıcaktı. Bu antiloplarla ilgili yapılan daha önceki araştırmalarda yer alan tarihsel kanıtlar üzerinde çalışan araştırmacılar ilginç bir sonuçla karşılaştılar.
2015’te yaşanan felaket kısa süre içinde binlerce sayga antilobunun öldüğü tek felaket değildi. Bu hayvanların popülasyonunun büyük bir kısmı tarih boyunca pek çok kez bir anda hayatını kaybetmişti.
Kanıtları inceleyen araştırmalar benzer felaketlerin yaşandığı dönemlerdeki hava koşullarının da benzer olduğunu fark ettiler. Peki nemli ve sıcak hava koşulları nasıl olmuştu da hızla yayılan hastalıklara yol açmıştı?
Küresel iklim değişikliği, göç ve bulaşıcı hastalık
İklim değişikliği dünyada pek çok kişiyi ve hükümeti endişelendirmeye başlayan bir durum. Ayrıca iklim değişikliğinin yalnızca biz insanları etkilemediğini unutmamakta da fayda var.
Endüstriyel devrimden beri iklim değişikliğinin hızlanması tüm dünyadaki bitki örtüsü ve fauna açısından ciddi sonuçlar doğurdu. İklimdeki değişiklikler (genellikle hava sıcaklığının artışı) pek çok türü hayatta kalmaları için daha uygun koşullara sahip olan alanlara göç etmeye zorladı.
Dünyadaki pek çok bitki ve hayvan artan sıcaklıklara, daha soğuk hava koşullarının olduğu yerlere göç ederek tepki veriyorlar. Bu da hastalık taşıyan böceklerin de göç ettiği anlamına geliyor.
Hava sıcaklıkları arttıkça ve iklim kalıpları değiştikçe yağmur dönemleri ve kalıpları da değişiyor. Örneğin tropik bölgelerdeki yağmurla ilişkili hastalıklar – genellikle sivrisinek kaynaklı olanlar- kontrolsüz bir şekilde yayılmaya başladılar.
Sıcak iklim koşullarıyla ilgili sorunlar
Bilim adamları uzun süredir sıcak iklim koşullarının hastalıkların yayılması için çok uygun ortamlar olduğunu biliyorlar. Sıcak ve rutubetli alanlarda bakteri çok daha hızlı bir şekilde artıyor.
Sıcaklıktaki artış ve yağmur kalıplarındaki değişim, biyolojilerine ve değişimi tolere edebilme kapasitelerine göre hayvanları farklı şekillerde etkiler.
Sayga antiloplarında, kitlesel ölümlere yol açan bakteri, bu hayvanların burun deliklerinde bulunuyor. Artık sıcaklıktaki artışın bu bakterinin hızlı bir şekilde yayılmasına yol açtığını ve çok sayıda antilobun ölümüne yol açan şeyin bu olduğunu biliyoruz.
Eğer biz insan türü olarak sayga antilobu gibi hayvanların hayatta kalmalarına yardımcı olmak istiyorsak, pek çok şeyin yanı sıra zararlı sera gazı üretimimizi azaltmalıyız. Sayga antilobu, hayatta kalması bizim iklim değişikliğine nasıl karşılık verdiğimize bağlı olan sayısız türden yalnızca bir tanesi.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Kock, R.; Orynbayev, M.: Robinson, S. (2018) Saigas on the brink: Multidisciplinary analysis of the factors influencing mass mortality events. Science Advances, Vo. 4.
- Altizer, S.; Ostfeld, R. (2013) Climate Change and Infectious Diseases: From Evidence to a Predictive Framework. Science, Vol. 341.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.