Hayvanlar ve İnsanlar Arasındaki Özel Bağ
Hayvanlar ve insanlar arasında her zaman özel bir bağ olmuştur; ancak bazı zamanlar, daha önce hiç duymadığınız ya da hiç görmediğiniz bazı hikayelerle karşılaşabilirsiniz. Bugün bu makalemizde size böyle bir hikaye anlatacağız. Bu hikaye, insanlar ve hayvanlar arasındaki bağın gerçekten de ne kadar olağanüstü olduğunun açık bir örneğidir.
Kuşlar ve insanlar: özel bir bağ
Beş yüz yıl önce Mozambik’teki Portekizli bir misyoner, küçük bir kuşun, mumların balmumunu gagalamak için kilisesinin duvarlarındaki ve kapılarındaki çatlaklardan süzüldüğünü fark etti.
Kayıtlarda aynı zamanda, kuşların, adamın bal toplayabilmesi için onu arı kovanlarına doğru yönlendirdiği bilgisi de var. Ayrıca kuşlar, daha sonra arta kalanları yiyordu.
Günümüzde ise bu hikayenin doğruluğu kanıtlandı. Dahası bu hikaye, insanlar ile hayvanlar arasındaki iletişimin büyüleyici bir örneğini temsil ediyor.
Görünüşe göre onlar, harika bir ekip oldular. Bal kuşu olarak da bilinen bu özel kuşlar, arı kovanlarını aramak için inanılmaz bir yeteneğe sahip. İnsanlar, daha sonra arıları kovanlarından çıkarmak için duman kullanabiliyor. Tek bir arı sokması, bir bal kuşu için ölümcül olsa da bal kuşları, insanlarla birlikte çalışarak bala, hiçbir sokulma riski olmadan ulaşabiliyor.
Peki ama bu kuşlar, insanların kendilerine ihtiyacı olduğunu nasıl anlıyor? Yao adındaki bir yerli kabile, kuşlara tanımayı öğreten tiz bir ses ürettiler. Bu ses, bal kuşlarına kendilerine ihtiyaç duyulduğunu bildiriyor.
Araştırmacılar, bu sesin başka durumlarda kullanılıp kullanılamayacağını öğrenmek istedi ama sonuçlar hep negatifti. Gelin görün ki araştırmacılar bu sesi, kuşların bal bulması amacıyla kullandığı zaman bal kuşları, zamanın neredeyse %70’inde iş birliği yaptı.
Şaşırtan bilimsel sonuçlar
Aşağıda bilim insanları tarafından kayda düşülmüş sonuçlar yer almaktadır;
“Bu sonuçlar, vahşi bir hayvanın doğru bir şekilde anlam bağladığını ve kooperatif bir şekilde yiyecek aramaya yönelik bir insan temin sinyaline uygun şekilde yanıt verdiğini göstermektedir… Bu, köpekler gibi yalnızca evcil hayvanlarla daha önceden ilişkilendirilmiş bir davranıştır. Bal kuşu – insan ilişkisi, insanlarla etkileşimleri muhtemelen doğal seçilim yoluyla evrimleşmiş özgür yaşayan vahşi hayvanları içermesi bakımından dikkate değerdir. Evcilleştirilmiş hayvanlarla birlikte insanlar, kendileri için yararlı olan özellikleri seçerek genetik materyalleri değiştirdi. İnsanlar; şahinler, köpekler ve karabataklar dahil olmak üzere yiyecek arayan partnerler olarak birçok türü kullansalar da bu türler, özellikle işbirliği yapması öğretilen eğitimli veya evcilleştirilmiş canlıları içerir. Bal kuşlarıyla beraber, insanların herhangi bir müdahalesi olmadan insanlarla işbirliği yapan vahşi hayvanlarımız var.”
Sizin de gördüğünüz üzere insanlar ve hayvanlar arasındaki diğer iş birliği vakalarına rağmen bal kuşları vakası, özellikle sıra dışı bir durum. Aslında bununla tek karşılaştırılabilir ilişki, yunuslar ve balıkçılar arasındaki iş birliğidir. Gel görelim ki bu ilişki, hızla yok oluyor. Bize yardımcı olmak bir yana, insanlar artık yunuslar arasında öyle bir dehşete neden oluyor ki onlar, artık bizden olabildiğince uzakta kalmak istiyor.
Gelecek
Hayvanları, ister iş için kullanmak, ister boğa koşusuna katılmalarını sağlamak, ister eğlence adına diğer hayvanlarla savaşmaya zorlamak için olsun; istismar, hayvanları yavaş yavaş insanlık aleminden uzaklaştırıyor.
Gelin, hep birlikte bununla savaşalım. Tek başınıza, bir fark yaratamazmışsınız gibi görünebilir; ancak her birimiz kendi üzerimize düşeni yaparsak eğer, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabiliriz. Hayvanların ve insanların barış içinde bir arada var olabileceği ve birbirlerine yardım edebileceği bir dünya… Öyleyse, bu dünyayı daha iyi bir dünya haline getirin. Her şeyden önce bu, herkesin istediği şey değil mi? Ve hepimiz, bu dünyayı, o hayal ettiğimiz dünyaya bir adım daha yaklaştırmak için bir şeyler yapabiliriz. Öyleyse bu dünyayı hem hayvanlar hem de kendimiz için daha iyi bir hale getirmek için savaşalım.