Dodo Kuşu Tam Olarak Neden Yok Oldu?

Dodo, uçamayan bir kuştu. Şimdiye dek bulduğumuz kalıntıların (kemiklerin) yanı sıra, bu kuşun nasıl göründüğünü anlamamıza yardımcı olan eski çizimler de vardır.
Dodo Kuşu Tam Olarak Neden Yok Oldu?
Eugenio Fernández Suárez

Yazan ve doğrulayan Veterinerlik Eugenio Fernández Suárez.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Dodo kuşu 17. yüzyılın ortalarında ortadan kaybolduğu zaman, yalnızca birkaç insan bu kuşun soyu tükenmiş hayvanlar için bu kadar önemli bir simge haline gelebileceğini hayal edebilirdi.

Bu eşsiz kuşun 400 yıldan daha uzun bir süre önce nesli tükenmişti ve elbette bunun sebebi insanlardı. Bununla birlikte, dodo kuşunun yok olması için insanlar tam olarak ne yaptı?

Dodo nedir?

“Dodo neden yok oldu?” sorusu ile konunun daha derinlerine inmeden önce, bu türün kendisi ile ilgili biraz bilgi edinmemiz daha iyi olacaktır. Bu uçamayan kuş (Raphus cucullatus) direkt olarak bir güvercinin soyundan geliyordu ve Madagaskar’ın doğusunda bir ada olan Mauritius’ta yaşıyordu.

Dodo kuşunun nasıl göründüğünü bilmemiz biraz zordur; ama diğer soyu tükenmiş türlerden çok daha fazla fikrimiz vardır. Dodolar küçük bir kuyruğu olan ve uçamayan bir kuş türü idi ve sadece doksan santimetre boyunda olduğu bilinmektedir.

Dodo kuşunun gri tüyleri vardı ve bazı insanlar dodo kuşunun yaklaşık yirmi kilo ağırlığında olabileceğini düşünmüş olsa da, bu kuş ortalama on kilo ağırlığındaydı. En ilgi çekici özelliklerinden bazıları büyük, kanca şeklindeki gagaları ve kalın sarı ayaklarıydı.

kara kalem dodo kuşu çizimi

Dodo kuşunun davranışları nasıldı?

Uzmanlar, dodo kuşu hakkındaki en büyük yanlış anlamaların ikisinin beceriksizlikleri ve tombul görünümleri olduğunu düşünüyor. Gerçek şu ki; bu kuşa dair sahip olduğumuz çizimlerin çoğu kapalı tutulmuş ve muhtemelen aşırı beslenmiş örneklerden oluşuyor.

Dodo kelimesi aslında Portekizce’den geliyor ve haklarında iddia edilen sakarlıklarına işaret ediyor. Dodo kuşu o kadar sakar değildi; ama büyüklükleri ve uçamadıkları için, neden yok olduklarını anlamak çok da zor değil gibi görünüyor.

Bu hayvanlar, insanlarla hiçbir temas halinde olmadan evrimleşmiştir; bu yüzden bizden korkmamışlardır ve onları yakalamamız kolay olmuştur. Genel teori, temel besin kaynaklarının Sideroxylon grandiflorum ya da diğer adıyla “dodo ağacı”ndan geldiği yönündedir.

Görünüşe göre, bu ağaç türündeki tohumlar ancak bir dodo kuşunun sindirim kanalından geçtikten sonra filizlenir. Bu, dodo kuşunun nesli tükendiğinde bu ağaçların tohumlarını yayan ana hayvan kaynaklarını da kaybettiği anlamına gelir.

dodo kuşu

Dodo kuşu neden yok oldu?

Teoriye göre, insanlar 16. yüzyılın sonunda dodo kuşunu keşfetti. İspanyol bir fetihçi 1581’de Avrupa’ya bu kuşlardan bir tanesini getirdi. Egzotik, istilacı türler (köpekler, kediler, sıçanlar, domuzlar ve yengeç yiyen makaklar) de adaya gelmişti.

Bu olasılık ortadan kaybolmalarında rol oynamıştır; çünkü ekosistemdeki yeni türler kuşların neslinin tükenmesinin en büyük nedenlerinden biridir. Ağaçların kesilmesi de bu hayvanların yok olmasında bir rol oynamış olabilir.

Yuvalarını toprak zemine, yere yapmak zorunda kalmaları, insanların ve diğer hayvanların onları avlamalarını ya da  yumurtalarını çalmalarını kolaylaştırdığı anlamına geliyordu.

Son dodo kuşu 1662’de görüldü; ancak o yüzyılın sonunda hala hayatta kalmış olabilir. Büyük Auk kuşları gibi, müzelerde de bazı kemik ve yumurta kalıntıları vardır; ancak iyi korunmamışlardır.

Son yirmi yılda yapılan keşif gezileri, bu kuşların en iyi korunmuş kalıntılarını ortaya çıkarmayı başardı. Muhtemelen Mauritius Adası’ndan kaybolan başka türler de vardı.

Hindi gibi görünen ve istilacı kedi türlerinin ana avı olan dodo kuşuna benzer başka bir kuş ailesi olan Rodrigues Solitaire’nin başına da dodo kuşlarının başına gelen şey gelmiş olabilir.

Dodo kuşunun ortadan kaybolduğu zamanlar muhtemelen insanların dünyadaki hayvanların sonsuza dek burada olamayabileceklerini fark ettikleri ilk zamanlardan biriydi.

Bu aynı zamanda dodo kuşunun, nesli tükenme tehlikesi altında olan diğer hayvan türlerini koruma ihtiyacı konusunda nasıl önemli bir sembol haline geldiğinin de cevabı olmuştur.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.