Yeni Buenos Aires Eko-Park'a hoş geldiniz
1774’te Lavoisier, “Hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yaratılmaz, her şey dönüştürülür” demiş. Bu, Buenos Aires hayvanat bahçesinin nasıl bir eko-park haline geldiğini özetliyor – hayvan hakları ve doğaya saygı için artan taleplerin ışığında çevreye bir katkı. Arjantin’in başkentinin dünyadaki diğer şehirlerin çabalarına katılmasının nedeni bu gibi görünüyor.
Buenos Aires hayvanat bahçesinde hayvanların yaşam kalitesini iyileştirme çabası
Bu hayvanat bahçesinin açılışı 1875 yılında Palermo semtinde gerçekleşti. Kısa süre sonra, egzotik hayvanları seyretmeye istekli olan yerel halk ve turistler için popüler bir yer haline geldi.
Yıllar boyunca gelişen bu yer, şimdi kedigil örneklerinin ve diğer hayvan türlerinin günlerini kilitli olarak geçirdiği eski kafeslerden çok uzak. Planlamacıların, çoğunlukla sergilenen canlıların doğal yaşam alanlarını yeniden yaratmaya çalıştıkları bir alan haline geldi.
Ancak, üzücü gerçek şu ki hayvanlar bir tür hapishanedeydi. Özgürlük ve bağımsızlıktan yoksundular. Birçoğu, menşe yerlerinden oldukça farklı yaşam koşullarına katlanmak zorunda kaldı. Bu durum, 2012’de Buenos Aires’in sıcak yazının ortasında bir kutup ayısının ölümüne neden oldu.
Ayrıca, kurulduğunda şehrin kalbinden uzakta sakin bir yer olduğunu ancak daha sonra bu büyük şehrin ortasında kaldığını da belirtmeliyiz. Gürültü, bazı hayvanlar için kesinlikle bir sorundu.
Güle güle Buenos Aires hayvanat bahçesi, merhaba eko-park
Sonunda, Buenos Aires Hayvanat Bahçesi Eylül 2017’de kapılarını kapattı. Ancak birkaç yıl sonra Buenos Aires eko-parkı olarak yeniden açıldı. Çalışma için planlanan üç aşamadan ilkinin tamamlanması 24 ay sürdü.
Yaklaşık 1300 hayvan var ama sayı 300’e düştü. Pek çoğunu daha uygun yerlere yerleştirdiler. Örneğin, Mato Grosso’daki bir sığınağa bir fil naklettiler. Yaklaşık 130 geyik ve antilop, Buenos Aires eyaletinin başkenti La Plata’daki vahşi hayvan yetiştirme istasyonuna gitti.
Eski hayvanat bahçesinde kalanlar, ya yaş ya da sağlık nedenleriyle hareket edemedi. Ancak amaç, yaşam kalitelerini önemli ölçüde iyileştirmekti. Ayrıca amaç, yerel türlerin eko-parkta yaşaması ve her zaman kurtarma, rehabilitasyon ve üremenin akılda tutmasıydı. Ayrıca, artık eğlence yerine daha eğitici bir role sahip.
Esaret altındaki hayvanlar için iyi haber, Buenos Aires hayvanat bahçesinin bir eko-park olma yolunda geri dönüşü olmayan yolunu tamamlamasıydı.
Büyük bir şehrin ortasında yeşil bir alan
Benzer şekilde, hayvanlar için bir şeyleri değiştirmemeye dikkat ederek bina değişiklikleri yapıldı. Her halükarda, gelecekteki kompleks 52 binayı korudu çünkü bunlar şehrin tarihi mirasının bir parçasıydı.
Parkın etekleri, şu anda sahip oldukları 12 hektarlık ücretsiz erişimin bir parçası oldu. Ayrıca yeşil alanlarını %24 artırmışlar ve beton yolları %40 azaltmışlardır.
İlk aşamada, şu anda eko parkta yaşayan tüm türleri korumak için özel olarak yapılan altyapı çalışmaları vardı. Örneğin, artık bir veteriner hastanesi ve bir beslenme bölümü var.
Yepyeni Buenos Aires eko-parkı
Birçok kişi, dönüşüm gerçekleşirken mekanın halka açık kalacağını düşündü, ancak sonunda kapandı. İlk etap Eylül 2019’da tamamlandı. Böylece, yalnızca hayvanların yaşam standartlarını iyileştirmekle kalmayıp aynı zamanda ziyaretçilere ailenin her üyesi için daha eğitici ve tatmin edici bir deneyim sunan interaktif bir eko-park olarak yeniden açıldı.
Yeni parkta esaret altında hiçbir hayvan yok. Eski hayvanat bahçesinden kalanlar da dahil olmak üzere tıbbi bakıma muhtaç hayvanları barındırıyor. Esas olarak, eski yaşam alanlarına yeniden girmek için yeterince güçlü olmadıkları için.
Uzmanlar, vahşi doğaya yeniden katılmaya hazırlanmalarına yardımcı olmak için bazı hayvanları sahada tutuyorlar. Yani, oradaki vahşi yaşamı daha iyi korumak için park, hayvanat bahçesine göre daha az saat açık oluyor. Bu, günde yaklaşık 2.000 ziyaretçi demektir. Ayrıca, kurallar hayvanların beslenmesinin kesinlikle karşısında duruyor.
Çalışma hala devam ediyor ancak ziyaretçiler dönüşüm sürecinin bir parçası olabilir.