Meme Kanserini Tespit Edebilen Harika Köpekler

Köpekler söz konusu olduğunda kesin olan iki şey vardır. İlki, insanların en iyi arkadaşları olmalarıdır. İkincisi ise koku duyularının basitçe olağanüstü olmasıdır. Hatta, koku duyuları meme kanserini tespit edebilecek kadar keskin olan köpekler dahi vardır.

Bir Köpeğin Koku Alma Duyusu İnsanlığa Nasıl Yardımcı Olabilir?

Köpeklerin inanılmaz koku alma duyusu, doğru eğitim verildiğinde, sağlığımız ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere çok çeşitli kimyasalları tespit edebilecekleri anlamına gelir.

Yıllar geçtikçe farklı kanser türlerini tespit edebilen pek çok köpek ile ilgili hikayeler ortaya çıkmıştır.

Bunun bir sonucu olarak, Paris’teki Curie Enstitüsü çok özel bir meme kanseri araştırma projesi yürütmeye karar vermiştir. Bu proje, köpek dostlarımızın kanserli hücrelerin kokusunu algılama yeteneğine sahip olduğu fikrine dayanmaktadır.

Fransa’da, köpeklerin koku duyularını meme kanserini tespit etmek için kullanmak üzere eğitildikleri bir proje başlatılmıştır. Bu basit, invazif olmayan, acısız ve düşük ücretli bir metottur.

Meme Kanserini Tespit Etmek İçin Basit ve Düşük Maliyetli Bir Yol

KDog Projesi‘ni gerçekleştirmek için gerekli fonları elde ettikten sonra doktorlar, patologlar, kimyacılar ve uzman köpek eğitimcilerinden oluşan çok disiplinli bir ekip, köpeklerin koku duyusundan yararlanmak ve koku almadaki duyarlılıklarını tıbbi ilerlemenin hizmetine sunmak için bir araya gelmişlerdir.

Hedef, köpekleri kanseri olabildiğince erken tespit etmeleri için eğitmektir. Bu yenilikçi yöntem:

• Güvenilir
• Basit
• Non-invaziv
• Acısız
• Düşük ücretlidir

Buradaki fikir, bu tekniğin nihayetinde tüm kanser türlerini tespit etmek için kullanılacağı ve dünyadaki gelişmekte olan ülkelerde uyarlanıp çoğaltılacağıdır.

KDog Projesi – Meme Kanserini Tespit Etmek İçin Yeni Bir Yol

Başlangıçta, doktor ve patologlar tümör hücrelerinin örneklerini almaktan sorumluydular.

Daha sonra, numuneler doğrudan hastanın cildine uygulanan kompreslerden alındı. Bu şekilde kanserin erken bir şekilde teşhis edilebilmesi için ağrısız ve invaziv olmayan bir transkütan yöntem geliştirilebilmesi hedeflenmektedir.

Bunu yapmak için projenin köpekleri – Thor, Nykios ve Milou – kanser hücrelerinin kokusunu tanımlamayı öğretmek için yoğun eğitimler almışlardır.

Thor da Nykios da Belçika çoban köpekleri, Miou ise bir İngiliz Springer Spaniel. Köpeklerin hepsi uzman Jacky Experton tarafından dikkat ile eğitilmiştir.

Thor, Nykios ve Milou – Nasıl Eğitildiler?

Köpekler günlük eğitim alıyorlar. Örneğin, araştırmacılar onlara bir takım havlu verebilir. Havlulardan bir tanesi meme kanserinden muzdarip olan bir kadına aittir, diğeri ise sağlıklı bir katılımcınındır. Köpekler hangi havlunun kanser hücreleri gibi koktuğunu belirlemek durumundadır. Eğer başarılı olurlarsa bir ödül alırlar.

Bu metot işe yarar çünkü köpekler bunların hepsinin bir oyun olduğuna inanacakları bir şekilde eğitilirler. Elbette, oyunun en heyecan verici kısmı, sonundaki ödüldür…

Köpeklerin fotoğraflarını burada bulabilirsiniz.

Olağanüstü Koku Duyuları Sayesinde Büyük Bir Başarı

Kanserli tümörler tarafından bırakılan yaralar üzerinde uzmanlaşmış bir uzman olan Isabelle Fromantin’e göre, bu fikir akıllarına ilk defa bu yaraların genellikle belirli bir kokusu olduğunu keşfettiklerinde gelmiştir.

“Deneyler sırasında, bazı uçucu organik bileşiklerin enfeksiyonlardan ya da hastanın metabolizması dolayısıyla kötü kokmadığını, ama aslında tümörün kendisinden geldiğini fark ettik,” diye açıklamıştır.

Bu, dahil olan herkes için çok heyecan verici bir projedir. Amerika Birleşik Devletlerinde prostat kanserini tespit etmeye hedeflenmiş benzer bir çalışma yapılmıştır, ve bu çalışma da %90’lık bir başarı oranına sahiptir.

KDog Projesi: Kompres Metodu

Çalışmada yer alan hastaların her biri yanlarında eve götürmeleri üzere aşağıdakileri içeren bir kit almışlardır:

• Kokusuz duş jeli
• Havlu
• Steril kutu

Kadınların bu havluları göğüslerine sermeleri ve onları bütün gece orada bırakmaları gerekmektedir.

Katılımcılar, Paris’e başkentten 385 kilometre uzak olan Haute-Vienne gibi yerlerden seyahat etmişlerdir. Thor ve Nykios’un çalışmaları bizlere sadık dört ayaklı arkadaşlarımızın biz insanlar için ne kadar fazla şey yaptığını hatırlatmaktadır.