Böcek Yiyen Küçük Memeliler Hakkında İlginç Gerçekler

Yazan ve doğrulayan Veteriner Érica Terrón González

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Böcek yiyen küçük memelilerin yalnızca böceklerle beslenmesi gerekmez. Bunun yerine solucan, balık veya sebze tüketebilirler. Bu küçük memelilerin çoğu, beslenmelerinin temel bir parçası olarak böceklere bağımlıdır.

Bununla birlikte, böcek proteini ile takviye ettikleri daha çeşitli bir diyete sahip olanlar da vardır. Bu, özellikle üreme mevsimi boyunca geçerlidir.

Bu hayvanlar, dünyadaki en çok sayıya sahip memeli grubundan birini oluşturur. Küçük boyutları ve üretken yapıları, büyük kolaylıkla çoğaldıkları anlamına gelir.

Böcek yiyen küçük memeliler: Genel bilgiler

Neredeyse tüm böcek yiyen küçük memeliler gececildir, yani en çok gece boyunca aktiftirler. Bu nedenle, görüş yetenekleri çok keskin olmama eğilimindedir. Bununla birlikte, zayıf görüşlerini telafi eden belirli savunma mekanizmalarına sahiptirler. Örneğin, her ikisi de karanlıkta işe yarayan hoş olmayan maddeler salgılayan bezler veya tüyler.

Doğada hangi böcek yiyen küçük memelileri bulabiliriz?

Çok çeşitli türlerde sivrifareler

Köstebekgiller ailesi: Böcek yiyen küçük memelilerin başka bir grubu

Bu memeli ailesinin en popüler temsilcisi köstebektir. Bu hayvanları dişlerinden, sağlam ve yarı silindirik gövdelerinden ve kazmak için kullandıkları güçlü pençelerinden tanıyoruz.

Köstebekler tamamen karanlıkta yaşarlar ve bu nedenle gözleri çok küçüktür ve hatta bazen görünmezler bile. Köstebekler o kadar açgözlüdür ki, 12 saatten fazla yemek yemezlerse ölürler. Aslında, her gün ağırlıklarının üç katını yemeleri gerekir.

Köstebekgiller ailesindeki en garip türlerden biri, Kuzey Amerika’da yaşayan yıldız burunlu köstebek (Condylura cristata) ‘dır. Uzun burunlarının sonu, ten rengi dokunaçlarla çevrilidir. Bu tuhaf ve biraz grotesk parça açılır, kapanır, kıvrılır ve sallanır. Bu köstebekler, etraflarını hissetmek ve yiyecek olarak kullanabilecekleri solucan ve larvaların varlığını tespit etmek için benzersiz burunlarını kullanırlar.

Mükemmel yüzücülerdir, geniş ayaklarını kürek gibi kullanırlar ve nehirlerin ve bataklıkların yakınında yaşarlar.

Tuhaf kirpiler

Kirpi, uzun ve yoğun tüylerle korunan bir gövdeye sahiptir. Böylece, bu hayvanlar kıvrıldığında, vücutlarının en savunmasız kısımlarını yırtıcı hayvanlardan koruyan bir diken topuna dönüşürler.

Onları kolayca savunmasız küçük hayvanlar gibi gösterebilen bu durum, yılanlar için korkutucu oldukları gerçeğiyle büyük ölçüde çelişir:

• Kirpilerin yılan zehirine karşı bağışıklığı vardır
• Yılanlardan daha hızlı ve çeviktirler
• Düşmanlarının tepkilerine karşı çok etkili içgüdülere sahiplerdir

Kıvrılıp dönmeyi bırakmadan kafalarını ezebilirler ve yılanları tamamen yiyebilirler.

En ilginç böcek yiyen küçük memelilerden biri olan Haiti yılandişi

Haiti yılandişi Dominik Cumhuriyeti ve Haiti’ye özgüdür ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Oldukça tuhaf bir görünüme sahiptir – boyut ve görünüm itibariyle şişman bir fareye benziyor, ancak bu kadar kısa bir gövde için çok uzun bir burnu var.

Haiti yılandişinin kürkü önde sarı ve arkada siyahtır. Bu hayvan gün içinde gizlenip uyur ve günbatımında solucan, böcek, amfibi, yumuşakça vb. avlamak için dışarı çıkar. Avını ağzına sokmadan önce pençeleriyle parçalayarak korkunç çığlıklar çıkarır.

İber Yarımadası’nın böcek yiyen küçük memelileri

Pirene desmanı (Galemys pyrenaicus) bir fareye benziyor ama aslında köstebek ailesine aittir. Bununla birlikte, bu küçük memelilerin, onları köstebeklerden ayıran belirli anatomik özellikleri vardır. Örneğin, ayakları kısmen perdelidir.

Pirene desmanı, İber Yarımadası’ndaki göl ve göletlerin kıyılarında ve nehirlerde ve suda yaşayan bir böcek yiyicidir. Diğer hayvanların yuvalarını kullanır çünkü kendi başına kazamaz.

Böcek yiyen küçük memeliler istila edebilir mi?

Bugünkü yazımızda bahsettiğimiz beş böcek yiyen küçük memeli grubu doğada çok yaygındır. Dahası, ekolojik düzeyde çok önemlidirler çünkü gezegenin biyolojik çeşitliliğinin bir parçasını oluştururlar. Ayrıca böcek istilalarını kontrol altında tutmaya da yardımcı olurlar.

Bununla birlikte, sorun, büyük üreme kapasiteleri göz önüne alındığında, kendilerinin de istila etme potansiyeline sahip olmalarıdır.