Alman Çoban Köpeği ve Küçük Filin İlginç Dostluğu

Bildiğimiz üzere hayvanlar arkadaş edinirken görünüş, yaş ya da türü hesaba katmazlar. Bunu bugün sizlerle paylaşacağımız hikayemizde de görebilirsiniz. Bu hikaye hasta bebek fil ve onun hayatını kurtaran Alman çoban köpeğinin hikayesi.

Bu iki farklı hayvan nereden geldiler ve nasıl tanıştılar? Bu iki canlı nasıl oldu da arkadaş oldular? Öykülerini öğrenmek için okumaya devam edin!

Bebek Fil Ellie İle Tanışın

Güney Afrika’da esasında gergedanların kurtarılmasına ve rehabilite edilmesine adanmış bir barınak bulunuyor. Afrika’da hayli yaygın olan kaçak avlanma kurbanı bebek gergedanların bakımıyla ilgileniyorlar. Fakat bebek bir fil için istisna yapmayı kabul ettiler.

Bu bebek fil ailesi tarafından reddedilince barınağa götürülmüş. Filler sürü halinde yaşarlar ve genellikle tek başlarına bir yere gitmezler. Bir fil için sürünün parçası olmamak oldukça yıkıcı bir şey olabilir. Küçük bir fil yavrusunun nasıl hissettiğini bir hayal edin!

Pek çok müdahaleye rağmen sürü onu kabul etmemiş. Başka bir sürüye katılmaya çalıştığında yine reddedilmekten başka bir sonuç alamamış. Neden mi? Emin değiliz ama fıtık olması ve göbek bağındaki enfeksiyondan kaynaklı çıban dışlanmasına neden olmuş olabilir. Enfeksiyon ve bu fildeki gibi açık çıbanlar ölümcül sonuçlar doğurabilir.

Fil İçin Bir Umut

Fırtına sonrası her şey eski sakinliğine kavuşur derler. Bu bebek fil de Thula Thula’daki gergedan barınağına vardığında umudu yeniden bulmuş.

Barınak çalışanları minik filin hayatta kalamayacağını düşünüyorlardı. Sorun sadece fıtık değildi. Filin laktoza da intoleransı vardı. Minik fil yavrusu için ölüm kapıdaydı. Fakat her şeye rağmen Ellie adındaki bebek fil git gide daha iyi oldu.

Barınak çalışanları onun için gece gündüz demeden çalıştılar. Ellie için süt yerine geçecek bir yemek bile hazırladılar. İhtiyacı olan tüm besin maddelerini bu gıda ve mineral karışımından alıyordu.

Gerekli tüm bakım ihtiyaçlarını karşılamakla kalmadılar, aynı zamanda sevgi ve ilgiyi de verdiler. Böylelikle Ellie’nin durumu stabil hale geldi.

Fakat bir sorun daha vardı. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere bir filin sürüsünden ayrı olması feci bir durum. Aile içinde yaşamak fillerin de doğasında var. Elli tek başına fiziksel olarak iyiye gitse de depresyona doğru sürüklenmeye başladı.

Bebek Fil Ellie ile Alman Çoban Köpeği Arasında Filizlenen İlginç Arkadaşlık

Gergedan barınağında yaşayan Duma adında bir köpek vardı. Barınak çalışanlarından birinin ya da oradaki gönüllülerden birinin köpeğiydi. Hangisi olursa olsun artık barınakta yaşıyordu.

Barınak çalışanları Alman çoban köpeği ile bebek fili tanıştırdılar. Duma’nın Ellie’yi depresyondan kurtardığı söylenilebilir. Tanıştılar, birlikte oynamaya başladılar ve sanki sihirli bir değnek değivermiş gibi bebek fil yaşama isteğini yeniden kazandı.

Gerçek dostluk sürekli sevgiyi paylaşmak, kötü günde de birbirinin yanında olacak bir kardeşlik inşa etmektir.

İki tür arasındaki davranışsal ve fiziksel farklılığa rağmen fil ve köpek arasındaki dostluk günbegün güçlendi. Ellie sonunda bir aileye kavuştu! Küçük bir aile ama küçük de olsa aile ailedir. Aile olduğu bir yer, kendi için kurduğu bir sürüsü var artık.

Bebek Fil ve Alman Çoban Köpeği İçin Her Şey Mutlu Sona Mı Erdi?

Barınaktakiler filllerin sürü içinde yaşaması gerektiğini bildikleri için Ellie’yi hayatta nelerin beklediğini bilmiyorlar. Fakat bu iki hayvanın kurduğu minik aile sayesinde Ellie ve Duma şimdilik mutlu bir hayat sürüyorlar.

Sürüsünden kopup başkaları tarafından sevgi görerek, başkalarının onunla ilgilenmesiyle hayata tutunan ilk fil Ellie olmayacaktır. Ellie’nin her gün çok daha iyi olmasını ve Duma ile olan bu alışılmışın dışında arkadaşlığı ve barınaktakilerin emekleri sayesinde iyice serpilmesini umut ediyoruz.

Thula Thula’daki barınak Ellie’yi kabul ettiğinden beri onlar da ufuklarını genişletmiş durumda ve artık barınak ve bir yuvaya ihtiyacı olan tüm vahşi hayvanları oraya kabul ediyorlar. Merkez zarar görmüş ve terk edilmiş hayvanları tedavi edip onlarla ilgilenip daha sonrasında vahşi yaşama yeniden kazandırıyor.

İşte böyle. Arkadaşlığın sınırlarının olmadığını, sevgi sayesinde her şeyin mümkün olduğunu, gerçek sevgiyle her şeyin üstesinden gelinebileceğini ve nazik olmanın yalnızca hayvanlar için değil, herkes için dünyayı daha iyi bir yer yapabileceğini gördüğümüz bir öykü daha.