Beyaz Kaplumbağalar Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Evet, beyaz kaplumbağalar gerçek ve, bazı insanlar onları sahillerde hatta nehirlerde görebilecek kadar şanslı. Bu kaplumbağalar dünyadaki inanılmaz türlerden biridir. Beyaz kaplumbağalar oldukça nadir olan ve görme şansı oldukça düşük canlılardır.

Genellikle, bu canlıları görebilme şansını yakalayan kişilerin, düzenli olarak dalış yapan ve denizlerin bize sunduğu hazineleri aramak amacıyla maceralara atılanlar olduğunu belirtmekte fayda var. Bizlere, beyaz kablumbağaların güzelliklerini genellikle bu maceracı kişiler tarafından çekilen fotoğraflar gösterebilmektedir.

 Bu Kaplumbağalar Neden Beyaz ?

Beyaz kaplumbağaları bu kadar özel yapan, onlara estetik ve ayrıcalık katan beyaz renkleridir. İnsanlar genellikle kahverengi ve yeşil tonlarda kaplumbağalar görmeye alışkındır.

Beyaz kaplumbağaların rengi temel olarak iki nedenle ortaya çıkmaktadır. Birinci grup renk pigmentlerinin eksikliği sonucu beyaz renk alanlardır. İkinci grup ise renk pigmentlerine sahip olmasına rağmen, belirli bir enzim eksikliği sonucunda beyaz renk alan kaplumbağalar.

Bu durumlar kaplumbağaların alışıla geldik renkleri yerine beyaz kalmalarına neden olmaktadır. Beyaz kaplumbağaların hepsi albino değildir, kalıtsal olarak bazı çekinik genlerin bu duruma sebep olduğu düşünülmektedir.

Beyaz kaplumbağaları nerede görebiliriz?

Spesifik olarak beyaz kaplumbağaları görebileceğimiz belli bir nokta bulunmamaktadır. Daha önce de yazımızda belirttiğimiz gibi, kaplumbağaların beyaz olmalarının nedeninin pigment veya enzim eksikliği olduğunu biliyoruz. Bu durum, dünyanın herhangi bir yerindeki bir kaplumbağada görülebilir.

Buna rağmen, bu türün örneklerini sergileyen çeşitli mekanlar vardır. Bu durum dünyanın çeşitli yerlerindeki insanlara, nadir görülebilen beyaz kaplumbağaları görebilme şansı sunmaktadır. Bu bölgelerden bazıları Townsville (Avustralya) ve Çin’deki akvaryumlardır.

Ayrıca Akdeniz, Brezilya ve Türkiye’de de beyaz kaplumbağalar gözlemlenmiştir. Beyaz kaplumbağaların doğal çevrelerindeki davranış biçimleri hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Bu durumun en büyük sebebi ise, beyaz kaplumbağalar için kontrollü bir çevre yaratmanın zorluğudur.

Karışık Renkler

 Kaplumbağaların beyaz olarak sınıflandırılabilmesi için tamamen beyaz renkten oluşmaları gerekmez. Bu sürüngen grubuna dahil olan bazı kaplumbağalarda, beyaza ek olarak bir veya daha çok renk de görülmektedir. Genellikle bu ton değişiklikleri deriden çok kaplumbağaların kabuklarında gözlemlenmektedir.

Deniz kaplumbağalarında albinism dünyanın çeşitli yerlerinde görülmektedir. Ancak, beyaz kaplumbağalara dair elimizdeki veriler ciddi oranda az. Beyaz kaplumbağaların kuluçka dönemleri ile ilgili belirli çalışmalar yapılmış olsa da, yaşamlarındaki gelişme ve yetişkinlik çağlarına dair veriler yetersizdir.

Renkleri ne olursa olsun, kaplumbağaların ilgi çekici canlılar olduğu ve milyonlarca yıldır dünyada bulunduğu unutulmamalıdır. Kaplumbağaların, hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap eden doğal bir çekiciliği vardır.

Diğer Önemli Anomaliler

 Uzmanlara göre, beyaz kaplumbağaların morfolojisinde hayatta kalma oranı tamamen yavruların hayatta kalma oranıyla doğru orantılıdır. Genellikle daha büyük bebekler daha hızlı yüzebildikleri için avcılardan kaçabilme ihtimalleri de daha yüksektir.

Bu nedenle daha büyük yavrular küçük kardeşlerine kıyasla, doğanın önlerine çıkardığı engelleri aşmakta daha avantajlı olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra, uzmanlar daha büyük yavruların güneş radyasyonuna daha duyarlı olduğunu düşünmektedir. Ancak, bu teori hala incelenmektedir.

Ek olarak, beyaz kaplumbağaların kafaları ve çenelerinde bazı bozukluklar da görülebilmektedir.

Söz konusu beyaz kaplumbağaların kabukları olduğunda; kabuklarının simetrisi genetik stabiliteyle alakalıdır ve bu yüzden de genetik belirtiler taşıyabilir. Uzmanlar bunun; simetrideki bir bozulma yavrulara da aktarılabileceği için, hayatta kalma konusunda bir dezavantaj olabiliceğini düşünmektedir.

Tabii bu durumda, çeşitli bozulmaları olan kaplumbağaların yetişkinlik dönemine ulaşabildikleri varsayılmaktadır. Bu tarz bozulmalar görülen yavruların çoğu doğumdan birkaç saat sonra ölmektedir. Ancak, bu tarz dış bozulmaları olmayan kaplumbağalar birkaç yıl hayatta kalma potansiyeline sahiptir.