Evcil Hayvanlar İçin Kemoterapi O Kadar Güçlü mü?
Yazan ve doğrulayan Aavukat Francisco María García
Genellikle herhangi bir şekilde kemoterapiyi düşündüğümüzde, hep aklımıza korkunç görüntüler gelir. Evcil hayvanlar için kemoterapi uygulamalarında bile talihsiz yan etkiler olabiliyor.
Kemoterapi kavramı
Basit bir ifadeyle, kemoterapiyi, kanser hücrelerine saldıran bir dizi ilaç olarak tanımlayabiliriz. Bu ilaçlar, onların büyümesini ve çoğalmasını engeller.
Kanserin türüne ve hayvanın durumuna bağlı olarak, bir veteriner, uygun protokolü ve prosedürü seçecektir. Bir veteriner hekim tipik olarak çeşitli ilaçlar, kemoterapi seanslarından önce veya sonra tümörün alınması ve bazı durumlarda radyasyon tedavisi de (radyoterapi) dahil olmak üzere birkaç farklı önlemi kullanacaktır.
Evcil hayvanlar için kemoterapi faydalı mı?
Bir evcil hayvanda kanser teşhisi, bir arkadaş veya akrabaya kanser teşhisi konduğunda olana benzer şekilde bizi etkiliyor. Bazı kişilerin kemoterapinin uygun olup olmadığı konusunda şüpheleri de olabiliyor.
Evcil hayvanlar için kemoterapinin insanlar için kemoterapiden farklı olduğunu belirtmeliyiz. Ana amaç kanseri tedavi etmektir. Bununla birlikte, hayvanın hayatını tehlikeye atmaktan da kaçınmak istiyor oluruz.
Öte yandan, araştırmalar, köpeklerin ve kedilerin kemoterapiyi insanlardan çok daha iyi tolere ettiğini gösteriyor.
Evcil hayvanlar için kemoterapi nasıl yapılır?
Evcil hayvanlar söz konusu olduğunda, bir veteriner, genellikle, intravenöz olarak kemoterapi uygulayacaktır. Hayvanın derisinin altına da deri altı ilaçlardan verilebilir. Bazı durumlarda, klinikte veya evde oral uygulama bile mümkündür. Her şey hastalığın ciddiyetine, hayvanın özelliklerine ve aldıkları ilacın türüne vb. bağlıdır.
Kemoterapinin sürekli bir biçimde izlenmesi
Her kemoterapi seansından önce, veterinerle temasa geçmeniz ve bir eylem planı üzerinde anlaşmanız en iyisidir. Hayvanın sağlığı ve ilerlemesine bağlı olarak, tedaviye devam etmenin veya durdurmanın en iyisi olup olmadığına birlikte karar verebilirsiniz.
Sizinle iletişim kurmanın yanı sıra, veteriner eksiksiz bir klinik muayene de yapacaktır. Hayvanın ağırlığını kontrol edecek, tümörün boyutunu gözden geçirecek ve kanserin yayılmadığını doğrulayacaklardır.
Kemoterapi seansları 30 dakikadan 1 saate kadar sürebilir. Süre, ilacın türüne bağlıdır. Seansın ardından hayvan eve gidebilir.
Kemoterapi intravenöz olarak yapılıyorsa, hayvan haftada bir veya iki kez kliniğe gitmelidir.
Çoğu durumda, bir veteriner kemoterapiyi sedasyon olmadan da uygulayabilir. Ancak bazı kedilerde olduğu gibi durumlarda, sedasyon gerekli olabilir.
Veterineriniz ayrıca muhtemelen haftada bir kez kan testleri ve kırmızı ve beyaz kan sayımı analizleri yapacaktır. Bu testler herhangi bir anormallik gösteriyorsa, en iyisi hayvanın dinlenmesine izin vermek ve bir sonraki seanstan önce sayıların düzelmesini beklemek olacaktır.
Evcil hayvanlar için kemoterapi ve bazı yan etkileri
Normalde köpekler kemoterapiden yan etkiler olmadan geçebilirler. Bununla birlikte, bazı hassas hayvanlar ishal, kusma veya iştahsızlık gibi gastrointestinal problemler yaşayabilir. Bunlar genellikle geçicidir ve birkaç gün içinde geçer. Bu etkileri hafifletecek ilaçlar bile var.
İnsanlarda görmeye alıştığımız yaygın bir yan etki saç dökülmesidir. Evcil hayvanlar için ise tüy dökülmesi nadirdir.
Bazı öneriler
Evcil hayvanınız kemoterapiden geçiyorsa, yaşam tarzını değiştirmenize gerek yoktur. Günlük rutinlerine devam edebilirsiniz. Bununla birlikte, birkaç önlem de almalısınız:
- Özellikle tedaviyi takip eden üç gün içinde evcil hayvanınızın idrarı, dışkısı veya kusmuğu ile temastan kaçının. Herhangi bir vücut sıvısını toplamanız veya temizlemeniz gerekirse eldiven kullanmalısınız. Hayvanınız evde idrar veya dışkılama yaparsa, alanı iyi dezenfekte etmelisiniz.
- Evcil hayvanınız ağızdan kemoterapi alıyorsa, hapları uygularken de eldiven kullanmanız gerekir. Hapları açmayın çünkü bu, insanlar için zararlı olan gazları serbest bırakabilir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.