Sicarius Örümceği ve Ölümcül Zehri
Yazan ve doğrulayan biyokimya Luz Eduviges Thomas-Romero
Sicarius örümceği ‘Sicarius’ familyasına aittir ve insanlar bazen bu örümceği ‘kum örümceği’, ‘altı gözlü örümcek’ ya da ‘katil örümcek’ olarak da isimlendirir. Hatta, bilimsel ismi olan Sicarius’un Latince anlamı katildir. Bu örümcekler Afrika çölleri ile Güney ve Orta Amerika’nın çorak bölgelerinde yaşar.
Mevcut olarak bu familyaya ait 124 farklı bilinen tür var ve iki cinse ayrılıyorlar: 103 tür barındıran Loxosceles ve 21 tür barındıran Sicarius. Bu türlerin her biri, zehirleri cilt nekrozu başlattığı için tıbbi önemleri ile öne çıkar. Bu iki tür arasında Sicarius örümceği en zehirli olarak belirlenmiştir.
Sicarius örümcekleri hakkında önemli bilgiler
İşte bu omurgasız hayvanı tanımlayan bazı karakteristik özellikler:
- Aslında yaban hayatta utangaç ve zararsızlar. Sicarius türüne ait örümcekler ağ üretmezler. Hayatlarını, kendilerini kuma ya da toprağa gömerek, taşların ya da bir oyuğun altına saklanarak geçirirler. Yani vücutlarının kum parçacıklarıyla kaplı olması gayet normal.
- Yaşam alışkanlıkları sebebiyle, çöl ve kurak alanlarda endemiktir.
- Boyutları konusunda ise, Sicarius türüne ait örümcekler en büyükleridir: vücutları 1.5 santimetre uzunluğundadır ve bacaklarını da eklersek 5 ile 5.5 santimetre arasında olurlar.
- Dış derisi yoğun, kıl benzeri iğnelerle kaplıdır.
- Renkleri sarımsı ya da kırmızımsı kahverengi olabilir.
- U şeklinde kıvrımlı bir şekilde dizilmiş 6 ayrı gözleri vardır.
- Bu örümcekler en az 12 yıl yaşar.
Bu örümcekler ne yer?
Tüm Sicarius örümcekleri etçildir lakin genellikle avlandıkları hayvanlar hakkında çok bir bilgimiz yok. Bununla beraber, hem Afrika hem Amerika’da yakalanan türlerin hamam böcekleri, karıncalar, çekirgeler, akrepler ve doğal yaşam alanlarında yaşayan diğer örümcekler ile beslendiğini söyleyen ifadeler var. Buna ek olarak, herhangi bir omurgalıyı avladıkları ya da yediklerine dair hiçbir kanıt bulunmuyor.
Katil itibarını hak ediyorlar mı?
İlk olarak, bu örümceğin ısırığının ölümcüllüğünün büyük oranda birden çok faktöre bağlı olarak değişeceğinden bahsetmemiz gerek:
- İnokülasyon anında zehirde toksik maddelerin olup olmaması. İnsanlar genelde zehir kompozisyonlarının değişim gösterdiğini bilmiyor. Zehrin bu varyasyonunun konum, yaşam alanı ve avlanma stratejileri ile ilişkili olduğunu gösteren karşılaştırmalı analizler mevcut.
- Enjekte edilen zehrin zehirlenmeye sebep olacak miktarda olup olmaması. Zehrin üretiminin sınırlı bir kapasitesi var. Sicarius örümceklerinde bu üretim optimal “sağma” koşullarında 0.15 ile 0.23 olarak belirlenmiştir.
- Örümceğin çenesinin cildi delebilecek kadar güçlü olup olmaması. Bu örümceğin çenesi tam olarak güçlü değil.
- Son ama önemli bir nokta olarak, insanlarla temas kurma olasılığı. Sicarius örümceğinin endemik bölgelerinin dışına (Kuzey Amerika) dağılmış olduğunu tıbbi literatürde sıklıkla bulabildiğimiz için bu nokta oldukça önemlidir. Bununla beraber, bu yazarlar nadiren bunun gerçekten olduğuna dair teyit edici kanıt sunabilirler. Örümceği yakalamadığınız sürece ısırıktan hangi örümceğin sorumlu olduğunu ancak tahmin edebilirsiniz.
Bu örümceğin insan çevresinde yaşaması yaygın bir durum mu?
Araştırma yaparken kentsel çevrede yakalanan bir Sicarius örümceği raporu ile karşılaşmadığımızı belirtmeliyiz. Bununla beraber, loxoceles türüne ait örümceklerde (yine Sicarius familyasına ait), bazı kayıtlar mevcut:
- 1970 yılında,Şili’de bulunan 645 evde 5.450 Loxoceles laeta yakalandığından bahseden bazı çalışmalar var. Bununla beraber, bu örümcek ısırıklarından zehirlenen herhangi birine dair bir kanıt yok.
- Buna benzer olarak bir şekilde altık aylık bir süreç içerisinde ABD’nin Kansas eyaletinde bulunan bir evde 2.055 kahverengi keşiş örümceği yakalandı. Bu şaşırtıcı rakama rağmen bu evin içerisinde yaşayan dört kişilik aile bireylerinden hiçbirisinde fark edilebilir bir zehirlenme durumu yaşanmadı.
Yani, ağır derecede istila edilmiş yerlerde bile bu familyaya ait olan örümcekler tarafından ısırılma ihtimalinin düşük olduğuna dair kanıtlar var.
Bir Sicarius örümceği ısırırsa beklememiz gerekenler
Bu durumda birden fazla örümcek ısırığı kategorisi olduğunu bilmek önemli:
- Önemsiz: Yani çok az hasar verecektir ve yara herhangi büyük bir soruna sebep olmadan, kendi kendine iyileşecektir.
- Hafif reaksiyonlar. Ciltte kızarma ve kaşınma. Hafif bir yaralanmadır ama genellikle kendiliğinden iyileşir.
- Cilt nekrozu. Uzmanlar nekrotik bir cilt lezyonunun bu tarz bir ısırığın tipik reaksiyonu olduğunu düşünüyor. Bu örümcek zehri üzerine yapılan çalışmalar içerisinde bu lezyona sebebiyet veren maddeyi tanımladı: sfingomiyelin D (SMasas D). Bunlar hücrelerin lipid zarının yırtılması olan hidrolizi tetikleyen bir dizi enzimdir.
- Sistemik ya da viskerokütanöz: Bu örümcek ısırığı kategorisi damar sistemini etkiler, oldukça nadirdir ve potansiyel olarak ölümcüldür.
Örümcek zehrinin yanı sıra, uzmanlar bu enzimleri bakteri ve mantarlarda da izole etti.
Dermanekrotik toksinler, trombosit agregasyonu, hemoliz, artan inflamatuar yanıt, nefrotoksisite, ödem, nörotoksik ve insektisid aktiviteler dahil birçok çeşitli patolojik hareket gösterir.
Sicarius örümcekleri için endemik olmayan bir bölgede yaşıyorsanız dermanekrosise neler sebep olabilir?
Nekrotik cilt lezyonlarına sebep olabilecek birçok hastalık var ama maalesef bu pek de bilinen bir şey değil. Hatta, uzman örümcek bilimciler, cilt loxocelisminin, olması gerekenden daha yaygın olduğunu düşünmekte.
Kayıt altına alınmış yanlış teşhisler arasında berelyoz, kimyasal yanık, şarbon ve methodicline dirençli Stafilokok aureus enfeksiyonu vardır.
Daha önce hiç kendi gözlerinizle Sicarius örümceği gördünüz mü? Umarız bugün bu örümcekler hakkında bir şeyler öğrenmekten keyif almışsınızdır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Zobel-Thropp, P. A., Bodner, M. R., & Binford, G. J. (2010). Comparative analyses of venoms from American and African Sicarius spiders that differ in sphingomyelinase D activity. Toxicon, 55(7), 1274-1282.
- Vetter, R. S. (2008). Spiders of the genus Loxosceles (Araneae, Sicariidae): a review of biological, medical and psychological aspects regarding envenomations. The Journal of Arachnology, 36(1), 150-163.
- Richardson-Boedler, C. (1999). Sicarius (Six-Eyed Crab Spider): A homeopathic treatment for Ebola haemorrhagic fever and disseminated intravascular coagulation? British Homeopathic Journal, 88(01), 24-28.
- Newlands, G., & Atkinson, P. (1988). Review of southern African spiders of medical importance, with notes on the signs and symptoms of envenomation. South African medical journal= Suid-Afrikaanse tydskrif vir geneeskunde, 73(4), 235-239.
- Schenone, H., A. Rojas, H. Reyes, F. Villarroel & G. Suarez. (1970). Prevalence of Loxosceles laeta in houses in central Chile. American Journal of Tropical Medicine and Hygiene 19:564–567.
Vetter, R.S. & D.K. Barger. 2002. An infestation of 2,055 brown recluse spiders (Araneae: Sicariidae) and no envenomations in a Kansas home: implications for bite diagnoses in nonendemic areas. Journal of Medical Entomology 39:948–951.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.