Ada Devleşmesi ve Cüceleşmesi Ne Demek?
Ada devleşmesi ve cüceleşmesi olarak bilinen şartlar, dünyanın her yerindeki adalar veya ada gruplarında yaşayan oraya özgü türlerin başına gelen evrimsel durumlar olarak biliniyor. Bu yazıda, bu iki kavrama dair bilmeniz gereken herşeyi size açıklayacağız.
Ada devleşmesi ve cüceleşmesi nedir?
Detaylara girmeden önce, ada devleşmesi ve cüceleşmesi kavramlarının ne anlama geldiğini açıklamakta fayda var. Her iki durum da, ana karadan uzaktaki adalarda yaşayan hayvanlar (ve bazı bitkiler) tarafından verilen evrimsel tepkilerdir. Ada devleşmesi, bir türün, kendi atalarına göre daha büyük ölçülere ulaşması olarak tanımlanabilir.
Bu durumların ortaya çıkması için üç temel sebep vardır:
1. Avcı hayvanların yokluğu
Küçük bir hayvan, genellikle daha büyük veya güçlü bir hayvan tarafından yenir. Aynı zamanda, boyutundan dolayı, daha kolay saklanma kabiliyetine sahip olur. Ancak, bir adada bir hayvanı avlayan bir tür yoksa, sürekli bir biçimde büyümesinin önünde herhangi bir engel olmayacaktır.
2. Rekabet eksikliği
Ada devleşmesinin bir başka potansiyel sebebi de, hayvanların aynı kaynaklar üzerinde rekabet edecekleri başka bir türün olmamasıdır. Bu durum şu anlama geliyor: Bir tür bütün kaynakları kendisi için kullanabilir, daha çok yiyebilir ve sonuç olarak gelişebilir.
3. Büyük avların varlığı
Avlanacak hayvanların çok büyük olması, avlayan türün de kendisini ona göre adapte etmesi gereğini doğurur. Bunu yapmanın yollarından birisi de büyümektir.
Ada cüceleşmesi ise temel olarak yukarıda açıkladığımız durumun tam tersidir ve aslında tahmin ettiğinizden çok daha yaygındır. Ada gibi küçük bir yaşam alanında izole olmak bazı hayvanların kısıtlı kaynaklara uyum sağlayabilmesi için küçülmelerine sebep olmaktadır.
Ada devleşmesi ve cüceleşmesi: ada devleşmesine örnekler
Kemirgenler ve kuşlarda meydana gelen değişimler, ada devleşmesine verilebilecek en belirgin örneklerdir, ancak bu türler bu konuda yalnız değiller. Her ne kadar normalinde olması gerekenden çok büyük boyutlara ulaşmış olan türler yok olmaya mahkum olsa da, hala görebileceğimiz belli başlı bazı örnekler mevcut. İşte bu örneklerden bazıları:
1. Galapagos kaplumbağası
Aslında, Galapagos kaplumbağası (en üstteki resimde görülenler gibi) adı altında on ayrı tür bulunuyor ve bu türlerin hepsi birbirleri ile ilişkili. Pasifik Okyanusundaki (Ekvador Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak) bu adalar topluluğunda yaşıyorlar ve dünyadaki en iri kaplumbağalar.
Bu grup (Chelonoidis nigra), neredeyse iki metre boya ulaşabilen ve yarım ton ağırlığına varan kaplumbağaları içeriyor. Bundan daha da ilgi çekici olan gerçek ise şu ki: yaklaşık 170 yaşına kadar yaşayabiliyorlar!
2. Weta
Bu grup, Yeni Zelanda kökenli olan ve dünyanın en büyük ve en ağır böceklerinin oluşturduğu topluluktur. Büyük weta, yaklaşık 10 cm boyuna ulaşır ve 30 gr ağırlığına varabilir. Erkek wetalar dişilere göre daha büyük boyutlara sahiptir ve çok daha agresif özelliktedirler.
Gün boyunca ağaçlarda ve kuytularda saklanan bu hayvanlar, gece olunca avlanmak üzere ortaya çıkarlar. Çok kuvvetli çeneleri vardır ve kolaylıkla küçük böcekleri ve güveleri yiyebilirler.
3. Fossa
Bu tür, Madagaskar adasına özgü memeli bir etoburdur. Bu hayvan, ayrıca, kendi çevresindeki tek doğal avcıdır. Günümüz fossası, atalarına göre iki kat daha uzun ve iki kat daha ağırdır.
Günümüzde, fossalar 75 cm uzunluğa ulaşabiliyorlar (buna yakın da bir kuyruk uzunlukları var) ve yaklaşık 9 kg’a kadar bir ağırlığa sahip olabiliyorlar.
Ada devleşmesi ve cüceleşmesi: ada cüceleşmesine örnekler
Her ne kadar sürüngenlerle ilgili bazı örnekleri de olsa da, ada cüceleşmesi memeli hayvanlar için oldukça yaygın görülen bir durumdur. Aşağıda bunun bazı örneklerini görebilirsiniz:
1. Ada tilkisi
Kaliforniya sahilindeki Santa Barbara adasına özgü bir türdür. Üzücü bir şekilde, bu tür de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu tür, Kuzey Amerika’daki en küçük tilki türüdür ve neredeyse bir ev kedisiyle benzer ölçülerde bir cüssesi vardır. Genellikle 50 cm’lik boyları (15 cm’lik kuyrukla birlikte) vardır ve ortalama 2 kg ağırlığına sahiptirler.
2. Küba timsahı
Bu tür, dünyadaki en küçük timsah türüdür (boyu asla 4 m’yi geçmez). İsimlerinden de anlaşılabileceği üzere, Küba adasında yaşarlar (ve çok kısıtlı bir yaşam alanına sahiptirler). Kuşları, balıkları ve memelileri yiyerek beslenirler. Küçük boylarına rağmen son derece tehlikeli bir hayvan türüdür.
Ada devleşmesi ve cüceleşmesi, bir yaşam alanı için evrimsel bir tepkidir. Ancak, pek çok durumda ve tabii ki insanların müdahaleleri gibi dış etkenlere bağlı olarak, bu değişimleri yaşayan hayvanlar genellikle yok olma durumuyla karşı karşıya kalıyorlar.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Lomolino, M. V. (2005). Body size evolution in insular vertebrates: Generality of the island rule. Journal of Biogeography. https://doi.org/10.1111/j.1365-2699.2005.01314.x
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.