Evcil Hayvanınızı Kaybetmek Ailenizden Birini Kaybetmek Kadar Acı Verir
Kedimiz veya köpeğimiz öldüğünde kendimizi sanki bir evlat, bir kardeş veya ebeveynlerimizden birini kaybetmiş gibi bomboş hissederiz. Bu makalede size neden evcil hayvanınızı kaybetmenin ailenizden birini kaybetmek kadar acı verdiğinden bahsedeceğiz.
Evcil Hayvanımızın Ölümünden Sonra Gelen Acı
Hayvanları çok seven bizler biliyoruz ki bu dünyada onları kaybetmekten daha büyük bir acı yok. Köpekler ve kediler yanımızda o kadar uzun yıllar geçirirler ki, dünyaya gözlerini yummalarına kayıtsız kalmamız imkansızdır. Ama yine de, er ya da geç bunun olacağını aklımızdan çıkarmamalı ve bu duruma karşı hazırlıklı olmalıyız.
Hayvanlarla aramızda kurduğumuz bağ o kadar muhteşem ki, onlarsız bir yaşamı hayal bile edemeyiz.
Fakat ne yazık ki, evcil hayvanların yaşam döngüsü bizimkinden çok daha küçük bir döngüdür. Dolayısı ile evcil hayvanımızı kaybettiğimizde acı çekiyor olmamız oldukça doğaldır. Psikologlara göre sahip olduğunuz bir evcil hayvanı kaybetmek, insanlar üzerinde bir aile bireylerini kaybettiklerinde olduğu kadar büyük bir duygusal etki yaratıyor.Neden mi? Çünkü, tabii ki köpek veya kedi de o çekirdek ailenin bir parçasıdır.
Bununla beraber, Hawaii Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada belirtildiği üzere, bir evcil hayvan kaybetmenin verdiği acı yalnızca yoğun ve derin olmakla kalmıyor, aynı zamanda çok uzun bir süre de devam ediyor. Çalışmaya katılan her üç kişiden biri, evcil hayvanını kaybettikten sonra en az 6 ay acı çektiğini belirtmiştir.
Olağanüstü Dostluğun Sonu
Hayvanlar bize sevgilerini, desteklerini ve sadakatlerini (birçok durumda diğer insanlardan aldığımızdan daha çok) sunarlar. Bu sebeple, öldükleri, kayboldukları veya çalındıkları zaman, bilim insanlarının “olağanüstü bir dostluğun sonu” dedikleri şeyi yaşamış oluruz.
Evcil hayvanınızı kaybetmenin verdiği acı, bir kedisi veya köpeği olmayan insanlar tarafından pek anlaşılan bir durum değildir. Hatta bir hayvan için bu kadar ağlayan ve hiçbir şekilde teselli edilemeyen bir insana olumsuz bir gözle bakarlar. Ölen aile bireyi bir insanken bizim için hissettikleri şefkat duygusunun aksine, eğer ölen bir köpek veya bir kedi ise duygularımız kapı dışarı edilir.
Evli çiftler ve aileler artık gün geçtikte daha fazla hayvan sahiplendiği ve o hayvanı ailenin bir diğer üyesi olarak gördüğü için onları kaybettiklerinde de sanki bir insanmış gibi cenaze ve defin düzenlemek yaygınlaşmıştır. Hatta artık evcil hayvanlar için özel mezarlıklar bile var.
Evcil Hayvanımızı Kaybetmenin Üstesinden Nasıl Gelebiliriz?
Arkadaşlarınızın veya ailenizin üzgün hissettiğiniz için sizi dramatik olmakla suçlaması hiçbir şeyi değiştirmez. Eğer köpeğiniz veya kediniz öldüyse üzüntünüzü ifade edip kaybınızla yüzleşmeniz gerekir. Bu korkunç anı atlatmak için zamana ihtiyacınız var, acele etmeyin.
Çok fazla gözyaşı dökmeniz gerekse bile, ağlama isteğinizi bastırmayın. Tüm acınızı ağlayarak dışarıya çıkartın.
Olanlardan kendinizi sorumlu tutmamalısınız; ki zaten bu şekilde teselli bulmanız pek mümkün değildir. Köpeğiniz yaşamını noktaladı ve bu sizin suçunuz değil. Kendinize karşı nazik olmanız ve kendinizi affetmeniz daha iyi olacaktır.
Sabırlı olun; çünkü ilk haftalar gerçekten üzgün hissedeceksiniz. Eğer bu konuda konuşmak istemiyorsanız, konuşmayın. Eğer hafta sonunu evde geçirmek istiyorsanız, öyle yapın. Ancak unutmayın ki belli bir noktada olağan hayatınıza geri dönmek zorundasınız.
Son olarak, köpeğinizi veya kedinizi yaramazlık yaparken ve hemen yanınızda mutlu bir şekilde dururken hatırlayın. Onun için kullandığınız hiçbir eşyayı saklamamaya çalışın; çünkü bu size daha fazla acı verecektir. Muhakkak dışarıda mamaya, yatağa veya oyuncağa ihtiyacı olan bir sürü evsiz hayvan vardır. Ve evinize başka bir hayvan getirmeden önce makul bir süre bekleyin. Yenisini bir önceki hayvanınızın yerine koymayacağınızı anladığınızda, yeni hayatınıza bir şans vermeye hazırsınız demektir.