Sadece Köpeklerin Girmesine İzin Veren Restoran
Barf yöntemi, hayvanları birincil beslenme şekillerine geri götürmeyi amaçlamaktadır. Kısaltmanın anlamı, almancada hayvanlar için yapılmış biyolojik çiğ gıda anlamına gelir. Artık kendi restoranları olan evcil hayvanlarımız için hazırlanmış çiğ yiyecekler var.
Peter-Joachim Gitz-Mombauer bu girişim hakkında çok tecrübeye sahip; çünkü kendi köpeğinin hem kuru, hem de konserve olan köpek mamalarına alerjisi vardı. Bu nedenle, bir kasap dükkanı restoran açarak çok özel müşterilerine, köpeklere, hizmet vermeye başladı. Aslında, bu işletmede sadece köpeklere yönelik çiğ gıdalar servis ediyorlar.
Böyle bir restoran açma düşüncesi nereden geldi?
Bir sığınağı ziyaret eden Peter, ilk görüşte aşık olduğu bir köpek olan Lili ile tanıştı. Ona karşı koyamadı ve onu sahiplendi; köpek hızla ailesinin bir parçası oldu. Ama Lili, belirgin bir sebep olmaksızın hastalandığında her şey allak bullak oldu.
En sonunda bir veteriner arkadaşı Peter’a, Lili’yi çiğ gıdalar ile beslemesini tavsiye etti. Başlangıçta saçma bir fikir olduğunu düşünmesine rağmen, Peter bunu uygulamaya başladı ve Lili çok daha iyi oldu. Peter, gitgide Barf yöntemi ile ilgilenmeye başladı. Elde ettiği çok miktarda bilgi, kendi kasap dükkanı – restoranını kurmasını sağladı.
Peter, Barf yönteminin köpeğinin hayatını kurtardığının ve hiç aklında yokken, hemşirelik mesleğinden vazgeçerek, kendisini böyle bir projenin içinde bulduğunu biliyor.
Bu fikir yıllar önce Amerika Birleşik Devletleri’nde başladı ve son on yılda da Almanya’da görülmeye başladı.
Müşteri memnuniyeti
Köpeği olan herkes onların beslenmelerine her zaman çok özen gösterir. Peter’ın restoranında her müşteri köpeğinin ne yediğini tam olarak bilir. Bu, köpek sahiplerine huzur veren ve müşterilerini restoranına sadık kılan çok büyük bir etkendir.
Çiğ beslenme yararlı mıdır?
Pek çok insan, köpeklerinin çiğ gıdalar ile beslenmelerine karşı çıkıyor, ancak Lili’nin durumu, bunun oldukça faydalı olduğunu gösteriyor. Köpeklerin çiğ gıda ile beslenmesi, yalnızca alerji sorunları ile mücadelede yardımcı olmaz, aynı zamanda kilo kontrolünü de sağlar.
Çiğ gıda, hayvanların ihtiyaç duyduğu tüm besin öğelerini içerir. Tek bilmeniz gereken şey, evcil hayvanınıza vermeniz gereken net miktar ile, ne kadar sıklıkla beslemeniz gerektiğidir.
Peter, çiğ gıda ile beslenmenin pek çok faydası olduğuna ikna olmuş ve onun restoranı Almanya’da bu özellikleri taşıyan tek restoran olmasına rağmen, evcil hayvan sahipleri arasında Barf yöntemi, gün geçtikçe daha da fazla uygulanmaktadır.
Peter etlerini nasıl hazırlıyor?
Bu işletmede satılan et türünün nasıl olduğuna dair daha net bir fikrinizin olması için Peter bize bunu nasıl yaptığını anlatıyor.
“Yaptığım şey, bu ürünlerden bazılarına alerjisi olan çok sayıda köpek olduğu için, eti tuz, katkı maddesi veya baharat olmadan pişirmektir. Eti suda pişiririm ve pilav, makarna ya da sebzeler ile birlikte servis ederim.”
Peter ayrıca, her köpeğin günlük olarak ihtiyaç duyduğu gıda miktarı konusunda da uzmandır. Yaklaşık 30 kilogram ağırlığında olan bir köpeğin günde iki kez olmak üzere 500 gram gıdaya ihtiyacı olacaktır. Bu 500 gramdan 300’ü et, 100’ü karbonhidrat ve 100’ü sebze olmalıdır.
Peter büyük köpekler için, zeytin, ayçiçeği, kanola ve hatta balık gibi besleyici gıdalar içeren bir çay kaşığı sıvı yağ eklemenizi öneriyor.
Bu beslenme şekline karşı bir direnç olmasına rağmen, dünya çapında giderek daha fazla insan köpekleri için bu beslenme yöntemini uygulamakta. Belki yakında ülkemizde de Peter’ınki gibi restoranlar göreceğiz. Peki siz, köpeğiniz için Barf yöntemini denemeye cesaret edebilir misiniz?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.