Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisi Ölümcül Olabilir!

Bu hastalık teşhis etmesi zor ve tedavisi olmayan çok zor bir hastalıktır. Bu ölümcül hastalık ile ilgili daha fazla bilgi almak için okumaya devam edin!
Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisi Ölümcül Olabilir!

Son Güncelleme: 04 Nisan, 2019

Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisi (FIP), kediniz için ölümcül olabilen kompleks ve ciddi bir hastalıktır. Genelde kedi sürülerinde, barınaklarında ya da çiftleştirme merkezlerinde yaygın olsa da, bütün kediler yakalanabilir. Özellikle 6 ay ve 2 yaş aralığında olan tüm kediler ve 10 yaşından yaşlı kediler için çok risklidir.

Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisi

Dünyaca yaygın olan kedilerin enfeksiyöz peritonitisi, corona virüsünün evrim geçirmesinden kaynaklanmaktadır. Bu hastalık ayrıca safkan kedilerde daha sık görülmektedir.

veterinerde olan kedi

Bu hastalığın kesin tanısını koymak çok zor. Genelde teşhis kedi öldükten sonra konulmaktadır. Ayrıca FIP çok erken evrede keşfedilse bile bir tedavisi yoktur. Bir aşısı olmakla beraber 100% etkili değildir.

Ancak, eğer veteriner kedinizin coronavirüsüne yakalandığını söylüyorsa endişe etmeyin. Bu, ev kedileri arasında aşırı yaygındır ve genelde sadece ishale sebep olur.

Ancak bazı durumlarda bu virüs evrim geçirerek FIP’a yol açmaktadır. Bu yüzden coronavirüsü çok tehlikelidir. Virüse yakalanan kedilerin sadece %1’lik bir kısmında evrimleşme görülmektedir.

Teşhis etmesi zor ve tedavisi olmayan kedilerin enfeksiyöz peritonozisi, coronavirüsünün evrim geçirmesinden dolayı ortaya çıkmaktadır. Coronavirüsü o kadar ciddi değildir ve genelde sadece ishale sebep olur.

Ayrıca bakınız: Köpeklerde Alzheimer Diye Bir Hastalık Var Mı?

Kediler nasıl coronavirüsü kapar?

Coronavirüsüne yakalanan bir kedi, diğer kedilere şu yollarla bulaştırabilir:

  • Dışkı
  • İdrar
  • hapşırma/mukus

Uzmanlara göre bunlar da potansiyel risk taşımaktadır:

  • Mama kapları
  • Kedi yatakları
  • Hamile bir anneden yavrusuna geçiş

Kedinizin FIP’a sahip olduğuna dair uyarıcı işaretler

Kediniz bu talihsiz hastalığı kaptıktan sonra, ilk belirtilerin ortaya çıkması için iki hafta ya da yıllar geçmesi gerekebilir.

Üç sınıflandırma bulunmaktadır:

  • Islak ya da efüsiv
  • Kuru ya da non-efüsiv
  • İkisinin karışımı

FIP’ın ilk belirtileri, hastalığa özgü değildir ve diğer hastalıklarla karıştırılabilir. Örneğin:

  • Ateş
  • İştah kaybı
  • Kilo kaybı
  • Letarji
  • Burun ve göz akıntısı

Kedilerde Enfeksiyöz Perinotosi Islak (Efüsiv)

Efüsiv FIP türü, bu hastalığın en ciddi ve şiddetli şeklidir. Yukarıda bahsedilen belirtilerin yanında, kediniz kilo kaybı, kansızlık ve assit (karın bölgesinde sıvı birikimi) deneyimler. Bunlar her kedide farklı aralıklarla görülmektedir.

Sıvı birikimi acı vermese bile sürekli şişmeye sebep olur. Ayrıca, perikardiyal efüzyona (kalp çevresinde sıvı birikmesi) başlayabilir. Islak FIP’te nadir görülse de, sinir ve göz belirtileri de görülebilir.

Kedilerde Enfeksiyöz Perinotosi Kuru (Non-efüsiv)

Kuru formda asit sıvısı yoktur, ancak kedinizin vücudunun bazı kısımlarını etkileyebilir. Örneğin:

  • Uveal sistem
  • Böbrekler
  • Karaciğer
  • Merkezi sinir sistemi
  • Tüyleri de keçe gibi görünecektir. Birçok kedi aynı zamanda sarılık belirtileri de gösterir (sarı gözler, burun ve diş etleri).

Non-efüsiv FIP’te bu belirtilerin görülmesi birkaç ay sürebilir ancak her zaman kedinin ölümü ile sonuçlanır.

Koronavirüs mutasyonunun potansiyel nedenleri

kara kedi

Bu virüsün mutasyona uğramasına neyin sebep olduğunu tam olarak bilemeyebiliriz, ancak bunun kedinin bağışıklık sistemi ile ilgili olduğunu biliyoruz. Çünkü bu hastalık ya çok genç ya da çok yaşlı olduklarında bulaşmakta ve çoğunun ölmeden önce bağışıklık sorunları yaşadığını fark ettik.

Mutasyon, coronavirüsünün zayıf bağışıklık sistemine gösterdiği bir tepki sonucu da oluşabilir. Tabii ki, genetik faktörleri ya da yoğun stresi göz ardı edemezsiniz.

Umudunuzu kaybetmeyin. Kedinize iyi bakın ve onu tüm kalbinizle sevin. Bu, herhangi bir soruna yardımcı olan tek reçetedir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.